Davutoğlu, bir anda PKK hedeflerinin bombalanmasını ve PKK ile
yeniden savaş halinin doğmasını şu ifadelerle savunuyor: “Bu
operasyonlar huzur ve demokrasi operasyonlarıdır. Bu vatanın
birliği için evlatlarımızı feda etmeye hazırız!”
Demek ki bu operasyonlar ‘demokrasinin’ tesisi için yapılıyormuş.
Demek ki son kaos ortamının ‘siyasi bir menfaat’ temini ile hiçbir
alakası yokmuş!
Bu uğurda evlatlarımızı feda edebilirmişiz!
Evlatlarını, savcının önünde ifade vermekten kurtarmak için
yüzlerce hâkimi ve savcıyı nasıl oradan oraya sürdüklerine şahit
olduğumuz bu sözde demokrasi ve hukuk aşıklarının, vatan için değil
evlat vermek tırnaklarını bile vermeyeceklerini biliyoruz.
Defalarca yazdık: Açılım diyerek terörle mücadelede devletin
elindeki inisiyatifi PKK’nın eline verenler, şimdi bu ‘ihanetin’
sonucu olarak ‘evlatlarımızı’ vermeye hazırlanıyorlar.
Aşağıdaki satırları iyi okuyun:
“Terör piyasasından nemalananların bu süreci akamete uğratmak için
ellerinden geleni yapacaklarını bilerek, boyun eğmemek üzere yola
çıktık. Statüko devam edemez. Gençler göz göre göre ölüme
gönderilemez. Biz bu meydanı teröre, terör yandaşlarına, vampirlere
teslim etmeyeceğiz. İşte onun için ‘inadına demokrasi’ diyoruz,
‘açılım’ diyoruz, ‘birlik kardeşlik’ diyoruz. Gür bir sedayla bunu
haykırıyoruz. Gençlerin kanı üzerinden, şehitlerin kanı üzerinden
maddi ya da manevi rant devşirenlere izi vermeyeceğiz.”