ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, geçtiğimiz Mart ayında Suriye
ile ilgili dengeleri değiştirecek bir açıklama yaptı. “ABD, sonunda
Esad ile masaya oturmak zorunda kalacak” diyen Kerry’yi destekler
mahiyette birçok Avrupa ülkesinden de açıklama geldi.
Artık savaş istemeyen ve girdikleri acımasız savaşta Ortadoğu’yu
adım adım IŞİD’e teslim eden Batılı güçlerin bu açıklamasından en
çok rahatsız olan ülke Türkiye oldu.
Başta Davutoğlu olmak üzere birçok hükümet erbabı, “Kendi halkını
öldüren bir kişiyle masaya mı oturulur?” diye feveran etti.
Bu süreçte ben ve benim gibi Ortadoğu’yu yakından takip edenler,
Suriye bağlamında gidişatı değiştirecek yeni hamleler beklemeye
başladık. Doğal olarak masa başı görüşmelerin hız kazanacağı bir
süreç bekliyorduk.
Ama beklediğimiz gelişme barış yanlısı değil savaş yanlısı
kesimlerden geldi. Ağırlıklı olarak Nusra Cephesi militanlarından
oluşan muhalif Fetih Ordusu etrafında birleşen birçok muhalif
grubun İdlib’i ele geçirdiğini öğrendik. Ardından Cisr eş-Şuğur’da
muhaliflerce ele geçirildiği haberi geldi. Ele geçirilen bölgeler
Türkiye sınırına çok yakın. Cisr eş-Şuğur, 15 kilometre
ötemizde.