Evlatlarını Güneydoğu’da kaybeden ailelerden gelen feryatlar
isyana dönüşmüş durumda. Bu feryatlar ülkenin her yanında her
bölgesinde acı acı yankılanıyor.
Dağlıca’da hain bir pusu sonucu ölen Cihan Aksarı’nın babası şöyle
feryat ediyor:
“Ben her gün doğudayım. Tırla gidiyorum her gün oradayım. Neyin ne
olduğunu çok iyi biliyorum. Bana kimse hariçten gazel okumasın.
Bunu hükümet yaptı, başkası değil.”
Yüreği yanık ve “neyin ne olduğunu çok iyi bilen” bir baba, “bunu
hükümet yaptı” diyor.
Hepimiz bu vatan için canımızı feda ederiz, tamam orada şüphe yok
da, “kimse hariçten gazel okumasın, bunu hükümet yaptı” diye
haykıran yüreği yanık babanın ne demek istediğini tartışmayalım
mı?
Suruç’ta patlayan bombaların, Ceylanpınar’da uykuda vurulan
polislerin ardındaki sis perdesinin aralanması için Meclis’te terör
konulu araştırma komisyonu kurulmasının neden reddedildiğini
sorgulamayalım mı?
Aslında denklemin çözümü çok basit:
Suruç’ta HDP’liler bombalanmasaydı, akabinde bu olayın arkasında
IŞİD’i destekleyen devletin olduğunu iddia eden PKK’nın Ceylanpınar
saldırısı olmayacaktı. Ve sonrasında ucu Dağlıca faciasına,
Iğdır’da ölen 14 polise uzanan hain tuzaklar ortaya
çıkmayacaktı.