Giderek insandan uzaklaşan, birkaç metrekare yeşile bile hasret bırakan, doğayla ancak refüjlerde buluşan şehirlerde yaşıyoruz.
Tarihi dokunun her geçen gün biraz kaybolduğu, gökdelenlerin
gölgesinde güneşe ve renge hasret kaldığımız şehirlerde.
Sadece bize de has değil bu durum; dünyanın pek çok yerinde
şehirlerde yaşamını sürdüren insanların hayatında en fazla yer
kaplayan renk gri.
AkzoNobel Marshall tam da bu yüzden dünya çapında 'Renk Hareketi'ni
(Let's Colour) yaygınlaştırıyor.
Bu proje insanlara, yaşadıkları alanları bir damla boya ile
yenilemek ve hayatı renklendirmek için ilham veriyor.
Gri ve kasvetli alanları renkli hale getiren Renk Hareketi tüm
dünya insanlarına "Birlikte, istediğimiz her şeyi değiştirebiliriz.
Hepimize ilham vermesi gereken gücü gösterecek basit bir boya
damlasını hep birlikte ekleyebiliriz. Bu sizin yatak odanızın
duvarı veya okulunuz olabilir, fark etmez. Herkes bunun bir parçası
olabilir" diye sesleniyor.
AkzoNobel'in dünya çapında sürdürdüğü 'İnsan Şehirler' adlı girişim
dünyada kentsel toplulukları geliştirmenin, canlandırmanın ve bu
topluluklara hayat vermenin altı yolu olduğunu öne sürüyor:
Şehirler daha renkli olmalı. Kentsel miras sahiplenilmeli.
Şehirlerin canlanabilmesi için insanlar birbirleriyle bağ
kurabilmeli. Eğitim bir kentin can damarı olmalı. İnsanların
dinlenebileceği ve spor yapabileceği alanlar olmalı. Kentsel
tasarım iklim değişikliğini dikkate almalı.
Türkiye'de Marshall tarafından 2010'da Kadıköy Ayrılık Çeşmesi
Sokağı'nda başlatılan Renk Hareketi, Yıldız Sarayı, Manisa'nın Kula
ilçesi, Kadıköy Yeldeğirmeni Mahallesi ve Kastamonu'ya ulaştı.