Kahvaltının mutlulukla ilgisi olduğunu söylenir durur.
Dondurmanın da varmış.
Geçtiğimiz haftalarda Unilever'in dondurma Ar-Ge çalışmalarının
yapıldığı, Londra'ya iki saat mesafedeki Colworth Global Araştırma
ve Geliştirme Merkezi'nde bir gün geçirdim.
Algida'nın öyküsünü dinlerken, "Bu merkezde her gün dünyada 100
milyon kişinin gülümsemesine neden olan gelişmelere imza atılıyor"
dendiğinde abarttıklarını sandım.
Meğer belgeli konuşuyorlarmış.
Şöyle...
Amsterdam Üniversitesi'nden Dr. Nicu Sebe ve Prof. Theo Gevers
insanların yüz ifadelerini ölçen bir yazılım geliştirmiş.
Bu yazılım, mutluluk, şaşırma, kızgınlık, korku, iğrenme ve üzüntü
gibi bir dizi duyguyu yüz ifadelerini karşılaştırarak ölçüyor.
Unilever'in bu yazılımı kullanarak 300 kadınla yaptığı çalışmanın
sonucunda, dondurma yeme gibi sıradan bir eylemin insanda mutluluk
seviyesini yükselttiği ortaya çıkmış.
Tabii kimse günde 10 dondurma yeyip dünyanın en mutlu insanı
olmuyor.
İşin bir de mutsuz eden kalori boyutu var.
Az şekerli ve az yağlı dondurmalar burada devreye giriyor.
Dondurma ve Çaydan Sorumlu Unilever Global Tüketici İçgörü Lideri
Robert Hurling bu merkezde ürün ve teknoloji geliştirme
süreçlerinde sadece tüketici isteklerinin değil, ihtiyaçların da
önemli yer tuttuğunu anlatıyor.
"Örneğin" diyor, "Daha iyi bir beslenme alışkanlığı sağlamak için
ürünlerin yağ ve şeker miktarını azaltıyoruz. Ama bunu yaparken
tüketiciye bunun nedenleri ve kendi beslenme düzenine olan etkisi
ile birlikte davranışını neden değiştirmesi gerektiğini de
anlatıyoruz."