Projenin amacı, kentteki 7-17 yaş arası tüm çocukların ücret
alınmadan ve sınavdan geçirilmeden beraberce müzik yapmalarına
olanak vererek onların karşılıklı sevgi, saygı, anlayışı ve
farklılıkları kabul etmeyi öğrenmelerini sağlamak.
1975’te Venezuela’da doğan ve kısa sürede tüm dünyada kabul gören
El Sistema örneğine benzer bir çalışmayı Eskişehir Tepebaşı’nda
uygulama arayışı ‘İki Elin Sesi Var’ projesini doğurdu.
Tepebaşı Belediyesi, aynı modelde eğitim vermeye 10 yıl önce
İstanbul Edirnekapı’da başlayan Barış için Müzik Vakfı ile
bağlantıya geçti.
İlk adım olarak yaklaşık 50 yaylı çalgı alındı.
Kayıtlara başlandı ve yeteneklerine bakılmadan her çocuk projeye
dahil edildi. Çalışmalar gönüllülük esasına dayalı.
Provalara 24 Ocak 2015’te başladılar ve mayıs ayında ilk
konserlerini verdiler. Projede 20 eğitmen var.
Projeden haberdar olan duyarlı pek çok Eskişehirli bu orkestraya
bağışlarla destek olmaya başladı.
Ve şu anda orkestra eğitimi kapsamında, 50 üflemeli enstrüman, 20
viyolonsel, 10 kontrbas, 30 viyola, 30 vurmalı ve 103 keman çalan
çocuk derslere devam ediyor.
Hedef bu sayıyı artırmak.
Orkestranın yeni açılan eğitim merkezi küçük bir konservatuvar
olarak düşünüldü.
Müzik eğitiminin yanı sıra çocukların okul derslerine destek
çalışmaları da bu merkezde sürüyor.
Orkestra, başta Eskişehir, yurt genelinde konserler veriyor.
Bugüne kadar, 9’u Eskişehir, biri İstanbul, ikisi Ankara, diğerleri
de İzmir ve Bergama’da olmak üzere 14 konser verdi. Nisan ayında
Belçika’nın Neelpert kentinde bu yıl 65’incisi düzenlenen Avrupa
Genç Müzisyenler Festivali’nde kendi kategorisinde 3’üncü oldu.
İki Elin Sesi Var Çocuk Senfoni Orkestrası geçtiğimiz günlerde ise
dünyaca ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say ile aynı sahneyi
paylaştı.
Fazıl Say gönüllü olarak genç müzisyenleri desteklemek amacıyla
düzenlenen konsere katıldı.
Eskişehir’de Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen
özel konserde, Fazıl Say’ın Türk Bestecileri Serisi kapsamında
yayımladığı ‘Çocuklar İçin’ albümündeki 11 eser seslendirildi.
105 çocuk sahne aldı ve Ramazan Albayrak konserin şefliğini
yaptı.
İlhan Baran ve Adnan Saygun’un yanı sıra, Fazıl Say’ın eserleri de
icra edildi.
Fazıl Say konserden sonra şöyle dedi: “Bu bir gönül işi... Bu
çocukların kimisi belki müzisyen olacak, kimisi olmayacak
bilmiyoruz ama hayatta müzik yapmış olmak o kadar büyük bir değer
ki... Bakın bugün tartışamayan, birbiriyle uzlaşamayan bir toplumun
bireyleriyiz. Halbuki demin bir senfoni orkestrası nasıl işler
gördünüz. Herkes başka bir şey yapıyor ama ne kadar güzel yaparsa
yapsın, onun beraberliği en güzeli oluyor. Bu çok seslilik tam bir
demokrasi aslında.”
O kadar haklı ki...
Müzik kadar birleştirici ve iyileştirici bir güç daha yok.
Peki bir yerel yönetim neden çocuk senfoni orkestrası kurar? Yanıt
basit: Çocuklara geleceğin kentini, ülkesini ve dünyasını
oluşturmak için, yani değişimin sembolü olmaları için fırsat
tanımak.
Diğer tüm belediyeler Tepebaşı Belediyesi’ni örnek almalı ve
çocukları müzikle buluşturmalı.