Değerli bir yazar, ağabeyimiz ve dostumuz Güngör Uras da
aramızdan ayrıldı. Aylardır hastanedeydi. Doktorların bütün
çabasına rağmen ağrıları dinmiyordu. Buna rağmen yazılarını tek bir
gün aksatmadı. Her ziyaretine gittiğimizde sandalyede oturmuş
ağrılar içinde köşe yazısını yazarken buluyorduk...
En büyük çabası ekonomi dünyasında olup bitenleri Ayşe Teyze’nin
anlayacağı şekilde halka aktarmaktı. Cari açık ne demek, enflasyon
hesabı nasıl yapılır, ekonomideki gelişmeler halkın mutfağına nasıl
yansır, Güngör Ağabeyimiz bıkıp usanmadan halka bunları anlatmaya
çabaladı. Her zaman olumlu ve umutlu olmaya çalıştı. Dünyayı ve
Türkiye’yi karış karış gezdi, gördü, yaşadı. Hayatı
sevdi.
Bir filozof:
- Ölüm iyiliklerden değil kötülüklerden uzaklaştırır, diyor...
Güngör Uras güzellikleri yaşadı, kötülükleri bu dünyada bırakıp
aramızdan ayrıldı. Eşi, kızı ve tüm diğer sevenlerine başsağlığı
diliyoruz.
Kurbanı dondur!
“Kurban Bayramı öncesi derin dondurucu ve kıyma makinesi
satışlarında patlama oldu. Satışlardaki artış yüzde 150’ye
yaklaştı. Ağustos ayının ilk haftasına göre ise artış 5.5 katı
buldu.”
Haber ne anlama geliyor, belli... İnsanlarımız kestikleri
kurbanın bir bölümünü konuya komşuya dağıttıktan sonra büyük
parçasını kendilerine ayırıyorlar. Eh, ayırılan parça büyük olunca
onun sağlıklı şekilde saklanması da şart tabii.
Bizim zamanımızda kurban etinin çoğu fakirlere dağıtılır azı evde
kalırdı.
Şimdi çoğu evde kalıyor... Dağıtılanın önemli kısmı da akrabalara,
varlıklı dostlara gidiyor.
Sağlık Bakanlığı da bu yeni hayat tarzına! uygun olarak etlerin
nasıl sağlıklı korunacağını anlatan basın açıklaması yaptı. Etlerin
eksi 2 derece buzlukta birkaç hafta, eksi 18 derece olan derin
dondurucuda 3-4 ay süreyle sağlıklı şekilde saklanabileceğini
bildirdi.
“Eskisine göre daha zenginiz ama gönlümüz daha fakir...”
Kimindi bu söz?