Yeni adli yıl açılış töreninin Eylül’ün ilk günü Beştepe’de
yapılmasına ilişkin tartışmalar sürüyor.
Yargıtay Başkanlığı, daha önce törenin bir otelde yapılmasını
kararlaştırmış, davetiyeleri göndermişti. Sonradan ani bir
değişiklikle törenin Beştepe’ye alındığını bildirmişti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan da tartışmalara katılmış
ve şöyle demişti:
“Adli yıl açılış törenlerinin Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda
yapılması, yargı gelenek ve etiğine, kuvvetler ayrılığı ilkesine,
parlamenter demokratik rejimin özüne aykırıdır. Gelenekleri bozmak,
kurumları yıpratır, sistemi bozar. Bu yanlıştan vakit varken derhal
dönülmelidir.”
Tezcan bunu söylerken biz de sormuştuk:
- Peki açılışa davetli olan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu törene
katılmayacak mı?
Bülent Tezcan dün arayarak kesin konuştu:
- Genel Başkan eğer tören yeri değişmezse açılışa katılmayacak,
dedi.
Peki Barolar Birliği ne yapacak? Bu konuda dün Başkan Metin
Feyzioğlu önceki açıklamalarını da kapsayan bir not gönderdi.
Özetle dediği:
“Törenin yapılacağı yerin adresi konusunda elimizdeki resmi bilgi,
bir otelin kongre salonudur. Bunun dışında bize ulaşan resmi bir
bilgi ve alınmış bir yönetim kurulu kararımız da yoktur. Yargının
bağımsızlığını ve tarafsızlığını kamuoyunda sorgulatarak zarar
verebilecek başka bir organizasyonu doğru bulmayız...”
Yargıtay törenin yerini değiştirmezse bir fiyasko yaşanacağa
benziyor...
Cerablus’a doğru!
Türk ordusu Cerablus’a doğru ilerlerken...
Cumhurbaşkanı dün “Bırakın, Suriye’yi kimin yöneteceğine Suriye
halkı karar versin” deyiverdi.
Beş yıl önce bunu söyleseydi... Ankara, Esad’ı alaşağı etmek için
terör örgütlerini destekleyecek yerde onun ülkesinde istikrarı
sağlamasına omuz verseydi. Ne PYD çıkardı ortalığa ne IŞİD ne de
Suriye bugünkü gibi bir terör ve savaş bataklığı haline
gelirdi.
Bugün Cerablus - Mare hattına hakim olmak için askeri operasyon
yapılmasından başka çare kalmamış olabilir.
Ama unutmayalım, adımımızı bu bataklığa bir kere attıktan sonra
oradan kurtulmak kat kat zor olacak. Şu anda Cerablus harekâ-tına
ne Rusya ne ABD tarafından bir itiraz yok. Hatta destek var. Peki
ya sonrası... Güvenlik uzmanı Mete Yarar diyor ki:
- Asıl sorun IŞİD’den temizlenen alanın elde tutulması. Bu konu
biraz soru işareti. Yani ele geçirilen bölgelerin elde tutulması
önemli ve geniş bir coğrafya olduğu için de sorunlu.
IŞİD’in ardından hesaplaşma sırası PYD’ye gelecek. Şimdilik
arkamızda gibi duran ABD yarın ne tavır alacak bilemezsiniz. Bu
arada doğal olarak hem IŞİD hem PKK sınırlarımız içinde terör
faaliyetini arttıracak. IŞİD Türkiye içinde de güçlü, üstelik
kayırılan bir terör örgütü.
Cerablus’a birlikte girdiğimiz ÖSO ise şimdiye dek hiç başarı
kazanamamış bir başıbozuk ordusu.
İşimiz bundan sonra daha zor...
FOYA
Sağlık Bakanlığının “menzil” tarikatının üssü haline geldiği,
diğer bakanlıklarda da çeşitli tarikatların at oynattığı açık açık
konuşuluyor. Hükümetten yalanlama gelmiyor.
Çünkü AKP siyaseti tarikat ve cemaatlerden besleniyor.
İktidar partisi IŞİD’e karşı bile tam cephe alamıyor.