Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş, TDK
sözlüğündeki kadınları aşağıladığını düşündüğü kelimelerin
çıkartılması için açtığı davayı kazanmış.
Mahkeme, 'oynak', 'taze', 'müsait', 'yollu', 'kötü yola düşmek',
'esnaf' 'serbest" gibi kelimelerin argo anlamlarının kadını
aşağıladığını ve küçük düşürdüğünü belirterek, TDK sözlüğünden
çıkarılmasına karar vermiş.
Herkes kararı "çağdaşlık ve "kadın hakları" adına övüyor...
Bense aşırı acıklı buluyorum!
Zira anlamları hoş olmasa da kelimeler ve kavramlar mahkeme
kararıyla tedavülden kaldırılamaz, yok sayılamaz.
Zaman zaman otoriter yönetimler tarafından çok istenmiş ve denenmiş
olsa da "bu hayalin" dünyanın hiçbir yerinde gerçekleştiği
görülmemiştir.
Ama sanırım davayı açan da kararı veren de toplumların sözlüklere
bakarak konuştuklarını sanıyor.
Oysa sözlüklerin işi hangi kelimelerle, kavramlarla konuşacağımızı
belirlemek değil, hangi kelimelerle konuştuğumuzu
belirlemektir.
Ama tabii "özgürlük savaşçısıyım" diyenin canla başla dilde yasak
talep ettiği bir memlekette en iyisi sürüye uymaktır...
Tabii TDK sözlüğünde sürü kelimesinin argo anlamı henüz mahkeme
kararıyla kaldırılmadıysa...