Melih Altınok Sabah Gazetesi

Üst üste koyarız

Askeri harcamaları, tüm ülkelerin bu işe ayırdığı bütçeden fazla olan ABD, İkinci Dünya Savaşı'ndan beri dünyayı işgal ediyor. Sürekli sefer halinde olan ABD'nin şu an itibariyle 150 ülkede 1000'e...

03 Ağustos 2018 | 4.386 okunma

Askeri harcamaları, tüm ülkelerin bu işe ayırdığı bütçeden fazla olan ABD, İkinci Dünya Savaşı'ndan beri dünyayı işgal ediyor. Sürekli sefer halinde olan ABD'nin şu an itibariyle 150 ülkede 1000'e yakın üssü var. Yani tüm dünyadaki askeri üslerin yüzde 95'ine sahip.
ABD'nin bu dış karakollarında yaklaşık 350 bin asker görev yapıyor. Deklare etmedikleri "elemanları" da hesaba katarsak tablonun vahameti daha da artıyor.
Düşünün... Sadece, bağımsız ve egemen bir devlet olma iddiasındaki Almanya'da 52 bin ABD askerinin varlığından söz ediliyor.
Ülkelerin olası bir kriz anında, Truva Atı gibi içlerine aldıkları bu askeri güç tarafından açıkça işgal edilmesi çok da zor olmasa gerek. İç siyaseti baskılayacakları ise kesin.
Türkiye'deki ABD askeri sayısının 2000 civarında olduğu belirtiliyor.
Bu yabancı askerler, Rusya'ya, İran'a ve enerji coğrafyasına komşu olan Türkiye'nin en stratejik yerlerine konumlandırmış 15 üste görev yapıyorlar.
Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ'cü askerlerin sığındığı bu üsler, dünyada da uyuşturucu trafiğinden tutun da silah kaçakçılığına kadar birçok yasa dışı işle de ilişkilendiriliyor.

*** Türkiye, 70'lerde kapatmanın bedelini 12 Eylül darbesiyle ödediği bu üsleri o gün bugündür ciddi olarak tartışma konusu yapmadı.
Ancak ABD, iktisadi egemenliğini borçlu olduğu bu gerçek gücün Türkiye'deki varlığının sorgulanacağını biliyor.
İşlevsel egemenlik sembollerini kaybetmek için de teröre destek vermekten tutun da darbe girişimlerine kadar her yolu deniyor.
Son olarak, ABD'de malvarlığı olmayan iki bakanımızın mal varlıklarına el koyma kararları da kendileri için kötü olan bu gidişata bir dur demek için! *** Kimilerimiz özellikle ekonomiye dair konular konuşurken bu gerçekler de dile getirilince "Düşman düşmanlığını yapıyor, biz ne yapacağız onu söyleyin" diyorlar.
Haklılar. Soru da üzerine kafa yormamız gereken sorunumuz da budur. Bu koşullarda Türkiye nasıl müreffeh bir şekilde var olabilir?
Ne var ki çözüme, Türkiye'yi yönetmek üzere parlamentoya giren "solcu" vekillerin bir ABD saldırısı karşısında sevincini "GOL" diye ifade ettiği bir atmosferde ulaşılamayacağı da ortada.
Birlik ve beraberlik demiyorum, akıl ve mantıktan bahsediyorum.
Muhalefet demişken... Az önce CHP'li Gaye Usluer, seçimli kurultay için yeterli olan 630 imzayı Genel Merkez'e ilettiklerini söyledi.
Umarız 15 Temmuz'da olduğu gibi ABD darbelerine "kontrollü" deyip destek veren mevcut yönetimin yerine yurtsever bir kadro gelir... Türkiye, ulusal güvenliği ve bağımsızlığı öncüleyen daha akılcı ve etkili bir muhalefete kavuşur.
Bakın o zaman, okyanus ötesinden içimize özenle yerleştirilmiş askeri ve siyasi tüm üsleri üst üste koyup sahibine nasıl iade ediyoruz!

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Darbeci darbecidir 18 Mayıs 2024 | 501 Okunma Burcu Hanım herkesi aptal yerine koyuyor 17 Mayıs 2024 | 3.069 Okunma Saraçhane medyası Erdoğan’ı unuttu 15 Mayıs 2024 | 1.046 Okunma İhale ‘155’i ararım’ dayıya kalmasın da 12 Mayıs 2024 | 597 Okunma Halk siyasette yumuşamaya nasıl bakıyor? 11 Mayıs 2024 | 251 Okunma