AHaber'e 24 yayın durdurma cezası daha geldi. Böylece seçimden
beri RTÜK'ün kanala verdiği toplam ceza sayısı 40'ı buldu. Bu bir
rekor. Ceza verilen programlar arasında seçimden önce ülkenin
Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun katıldığı bir yayın da var.
Geçen yıl da 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında kanala
45 ayrı ceza verilmişti.
AHaber'e verilen rekor cezalar hakkında diğer basın kuruluşlarının
ve meslek örgütlerinin sessizliği de dikkat çekici. Düşünün, bu
cezanın onda biri başka bir kanala verilse ne gürültü
kopartırlardı?
Patronajla kişisel sorun yaşayıp işinden ayrılan gazeteciler ve
televizyoncular için tehditkâr açıklamalar yapan STK'lar, dibine
kadar politik bu karar karşısında nasıl da suskunlar. Hatta pek çok
gazeteci sosyal medya hesaplarında "yüreğinin yağının eridiğini"
yazmakta bir ayıp görmediler bile. Utanç verici.
Merak ettiğimiz diğer bir konu da RTÜK'ün "tarafsızlık"
kriterlerinin ne olduğu. Örneğin daha düne kadar CHP Genel
Merkezi'nden yayın yapan (şaka yapmıyorum) TV kanalı için benzer
bir yaptırımı niçin uygulamıyorlar? Ya da parti genel
merkezlerinden yayın yapmayan ancak seçimin hemen öncesinde haber
ajanslarından abonelerine "Diktatör yıkılacak oyunu HDP'ye ver"
mesajını geçenler için ne düşünüyorlar acaba? Bazı kanalların
programlarında "Oyunu HDP'ye ver kurtul" kj'lerini tırnak içinde
vererek tarafsızlıklarını korudukları fikrindeler mi?