1- Gazetecilerin yargı ile kaygılarını dile getirmeleri, kamu
adına yanlış gördükleri uygulamaları, beklentilerini dile
getirmeleri, sorular sormaları, eleştiriler yapmaları "Türk
yargısına parmak sallamak" falan değildir. Çünkü bir ülkede aziz
olan hukuk sistemleri ve pratikleri değil, vatandaşların adalet
duygusudur. Gazetecilerin görevi de vatandaşın görüşleri ile
siyaset mekanizması arasında köprü vazifesi görmektir.
2- Aklı başında hiç kimse, partisi içindeki geçmişi, tutumları,
tavrı ortada olan, iyi niyetini bildiğimiz Adalet Bakanı Abdulhamit
Gül için FETÖ'cü iması yapamaz. Dolayısıyla Bakanın dedikodulara,
kulis diye satılan aşırı yorumlara prim verip, eleştiri sahiplerini
"maklubeye kaşık sallayanlar" diyerek bir potaya atması da
kolaycılıktır. Kamu adına eleştirelliğini koruyan biz gazetecilerin
tümünü yaftalamaktır. Ortadaki çözüme muhtaç sorunlarımızın üstünün
örtülmesi, ertelenmesidir. Havanda su dövmektir.