Melih Altınok Sabah Gazetesi

Muhalefetin namusu

Büyük birader tezgâhı kurmuş sağa sola ceza kesiyor... "İran'a kızdım. Bundan sonra yüzlerce yıllık komşuları dahil hiç kimse İran'a bir iğne bile satmayacak! Alanı da satanı da...

18 Kasım 2017 | 337 okunma

Büyük birader tezgâhı kurmuş sağa sola ceza kesiyor...
"İran'a kızdım. Bundan sonra yüzlerce yıllık komşuları dahil hiç kimse İran'a bir iğne bile satmayacak! Alanı da satanı da aracılık edeni de mahvederim..."
"Venezüella dış ticarette dolar değil başka para kullanıyormuş. İnsani minsani dinlemem. Bunlara ilaç satılmayacak..."
"Ambargolu Rusya'dan S400 alan beklesin görsün başına ne geleceğini!"
"Niye yahu, senin husumetinden başkalarına ne? Yalnızca ülke içinde bağlayıcılığı olan ABD kanunları bizi niye bağlasın?" demekse her babayiğidin harcı değil.
Görüyorsunuz, diyenin ensesinde boza pişiriyorlar.
Ağa neyine mi güveniyor?
Neyine olacak, askeri gücüne, CIA'sına... Sonra darbelere, suikastlara, ekonomik spekülasyonlara harcayacağı karşılıksız bastığı parasına...
Ve tabii ki bir de haraca kesmeye kalktığı ülkelerdeki iktidar mücadelesinde kendisine bel bağlayan kifayetsiz muhterislere!

*** Onları tanımak zor değil.
"Zarrab Zarrab Zarrab" deyince sosyal medyadaki inlerinden kafalarını çıkartan FETÖ'cü farelerden bahsetmiyorum yalnızca... Son dönemlerde kafalarına, başörtülerinin üzerine kalpak taksalar da onlar mutlaka kendilerini belli ediyorlar.
Bir de onların kuyruğuna ilişip, 27 Kasım'daki Reza Zarrab duruşmasını "Ay hadi inşallah" diye bekleyenlere bakın...
Zarrab'la görüşüp "Haydi konuş, bitir şu işi" diyen CHP'nin avukatlarına...
Gazete köşelerinden "telaşlanmayın yahu" diye aklınca espri yapan küskün ikbal pervanelerine...
Fetullah bile "Bize sempati duyanlar yapmışsa hata yapmışlar" diyerek 17-25 Aralık'ı itiraf ettiği halde hâlâ ayakkabı kutusu klişelerini kullananlara...
Daha eskiye gitmek isterseniz, meclisteki 17-25 Aralık oturumuna "vicdan oylaması" diyerek "evet" diyen AKP'lilere... Onlara bu aklı veren mahcubiyet nedir bilmez düşkünlere... *** Sorun yok. Bir kez daha hep beraber rezil olarak kaybedecekler.
Geriye, en fazla maddi cezayla bitecek bir davadan, iktidar hevesine kapılmalarının utancı kalacak...
Bir de Afganistan'ı, Irak'ı işgal ederken bile BM kararını beklemeyerek uluslararası hukuku çiğneyen ABD adaletine düzdükleri acıklı methiyeler.
Ama iktidar perspektifini Türkiye dışına endekslemeyen yurtsever muhalefet, aralarına sızan bu sazanlarla şimdiden yolları ayırmalı. Net bir biçimde!
Zira vatanı ve bağımsızlığı, iktidar mücadelesinde hesaba bile katılmayacak bir maliyet olarak görene muhalif denemez. Ne deneceği ise sizlerin yaratıcılığına kalmış artık.
Dün, Norveç'teki NATO tatbikatında Atatürk ve Erdoğan'ın "düşman" diye sınıflandırılması skandalına verilen topyekûn tepki, bu temizlenme umudumuzu besliyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kral Faysal’dan Erdoğan’a... 04 Mayıs 2024 | 691 Okunma Yanına Namık Tan’ı da verin! 03 Mayıs 2024 | 1.404 Okunma Mangal 01 Mayıs 2024 | 402 Okunma Jet yakıtı meselesi 29 Nisan 2024 | 1.181 Okunma Bilmem ‘Bizim üniversitelilerde tık yok’ diyenler utanırlar mı? 28 Nisan 2024 | 493 Okunma