Referandumda evet çıkarsa Başbakan ve Cumhurbaşkanı
ilişkilerinin kriz yaratacağını söyleyen Kılıçdaroğlu'nun 18
maddelik anayasa değişikliğini okumadığı ortaya çıkmıştı.
Zira hepinizin bildiği üzere, Cumhurbaşkanlığı modelinde
Başbakanlık ortadan kaldırılıyor.
Kemal Bey eleştirilerden ve yapılan esprilerden etkilenmiş olmalı
ki, özeti bir buçuk a4 sayfası tutan anayasa değişikliği metni
üzerinde "okuma çalışmalarına" başlamış.
Kuşkusuz 16 Nisan'da sandıklar kurulmadan bitirmesi de sürpriz
olmaz.
Hatta dün bu özgüvenle, asıl meselenin, daha düne kadar "ölümüne
hayır demeliyiz" dediği yeni anayasadan bile daha önemli bir
tamamlayıcı yasa olduğunu söylüyordu.
Kendisine kulak verelim:
"Rejimi değiştirelim mi değiştirmeyelim mi bu da
tartışılabilir.
Bana sorarsanız bugünkü rejimde hatalar var mı eksiklikler var mı,
var tabii. Söyleyeyim, bir siyasi ahlak kanununa ihtiyacımız var.
İhale takipçisinin Meclis'te ne işi var?
Yolsuzluk yapanın Meclis'te ne işi var? Siyasi ahlak kanunu çıkmak
zorundadır.
Sayın Davutoğlu çıkaracaktı, görüş birliğine vardık ama ömrü
yetmedi. Sen misin siyasi ahlak kanunu çıkaran, kapının önüne
koydu." Eski başbakanla Kılıçdaroğlu'nun neyin görüş birliğine
vardıklarını bilmiyoruz.
Kemal Bey muhtemelen FETÖ'nün 17-25 Aralık hukuk darbesi sonrası
başlatılan "ayakkabı kutusu" kampanyasına destek için siyasilerle
yaptığı görüşmelerden falan bahsediyor.
Ama madem konuyu, siyasi ahlak yasasını bu denli önemsiyor,
insanları zan altında bırakan imaları falan bir tarafa koyup
teklifini açıkça kamuoyuyla paylaşmalı.
Emin olsun ki kamuoyu da bu tartışmaya pozitif tavır alır. Öyle ya
hangi seçmen kendisini temizleyecek vekillerinin ahlaklı kişiler
olmasını istemez.
Hatta ilk kez "evet" denilebilecek bir kampanya başlatacağı için
kendisine öneriler de gelecektir.
Mesela o kanunda, 7 yıllık görev süresince en az 7 seçim kaybeden
siyasilerin bir zahmet başarısızlıklarını kabul edip görevi
bırakmaları da bir kriter olarak belirlensin.
Telaşlanmayın Kemal Bey, sizin daha bir hakkınız var.
Pardon, ne dediniz tam olarak duyamadım, Sayın Genel Başkan?
"Referandumlar siyasi ahlakın konusu dışındadır" mı diyorsunuz?
Anlıyoruz sizi.