İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Saraçhane'deki
mağduriyet gecesinde CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na
ablalık etmesi, ikilinin beraberce otobüsün üzerine çıkması falan,
artık gizleme gereği bile duyulmayan bir ara
ittifakın göstergeleri.
Peki böyle cüretkâr bir hamlenin sonuçları ne oldu, ne olur?
Kasım başında bu köşede adaylık için hareketlendiğini yazdığım
İmamoğlu, İyi Parti'nin desteğini amasız arkasına aldı...
Akşener de CHP'deki İmamoğlu tabanına, Kılıçdaroğlu'nun
kazanamayacağını düşünen seçmene liderlik edebileceğini
göstererek kancayı atmış oldu.
Ortaya çıkan bu fotoğrafı değerlendiren İyi Partili Aytun
Çıray bile Kılıçdaroğlu'nun yokluğunda Akşener'in oynadığı
rolün kendilerine yaradığını açıkça ifade
ediyor. "Kılıçdaroğlu'nun Saraçhane'de
olmaması bizim lehimize oldu" demekten çekinmiyor.
Ne var ki hepimiz muhalefetteki bilek güreşini kim kazanırsa
kazansın HDP'nin desteğinin altın değerinde olduğunu biliyoruz.
Matematik de ortada. Ancak HDP seçmeninin yekpare
desteğini arkalarını alırlarsa Erdoğan karşısında bir
iddiaları olabilir.
Ne var ki HDP çevresi, İstanbul seçimini kazanmasını
sağladıkları Ekrem İmamoğlu'nun Saraçhane'de İyi Parti'yi yanına
alıp kendilerini yok saymasını ürkütücü bir
pragmatizm olarak değerlendiriyor. 90'ları akla getiren
Akşener'e ve partisine yaklaşımlarında da bir değişiklik yok.
Akşener'in merkezinde olduğu bu gelişmenin Kemal
Kılıçdaroğlu'nun adaylığına en sıcak bakan parti olan HDP'nin
tavrını kemikleştirdiği kesin. Partinin, Kemal
Bey dışında bir adayın önlerine konulması halinde kendi
adayıyla (Gültan Kışanak olduğu iddia ediliyor) seçimlere
girme kararında olduğu da yazılıp çizilmeye başlandı.