Avrupa'da yelpazenin solunda yer alan kesimler
yekpare halde ve radikal biçimde PYD-YPG'nin
yanındalar.
Sosyalistler, yeşiller, liberaller, çevreciler, feministler vs...
PKK'nın Suriye kolu olan bu yapıyı bir
ulusal kurtuluş hareketi olarak görüyorlar.
YPG'nin Kürt halkı için Orta Doğu'da
bağımsız devlet kurmaya çalıştığını
düşünüyorlar.
Sözünü ettiğim destek yalnızca politik
doğruculuk klişeleriyle kamuoyunu ve yeni
popülist liderleri baskılamaktan ibaret
değil.
Başta medya olmak üzere, kültür endüstrisinin Avrupa
metropollerinde yarattığı romantik dalga öylesine cezbedici ki...
Gaza gelip, İspanya İç Savaşında (1936-39)
anarşistlerin yanında savaşmak için ülkeye gelen
enternasyonalistler gibi, Suriye'ye ulaşıp YPG'ye
asker yazılan Avrupalılar var! Evet, evet, aralarında, referandum
istediler diye Katalan siyasileri
bölücülükten içeri atan devletine
değil, Türkiye'ye kafayı takan İspanyollar bile mevcut.
Ne macera ama değil mi?
*** Oysa yaşananların, devrimci
Hemingway'ın "Çanlar Kimin İçin
Çalıyor" romanıyla
kültleştirdiği, solun İspanya'daki tarihi
enternasyonalizm destanıyla falan uzaktan yakından ilgisi yok.
Orta yerde duran DEAŞ'ten tek farkı sekülerliği olan bir yapının
estirdiği terör...
Bağımsızlık, demokratik hak vs gibi taleplerini kabul ettirmek için
binlerce sivili öldürmüş silahlı
bir organizasyonun yarattığı kaos. Asker, polis demiyorum...
Türk, Kürt, Arap, yaşlı, bebek,
işçi, öğretmen, işsiz binlerce sivil.
Dahası, ABD...