Dün vasat bir gündü. Hiçbir madde gündem olamadı.
Öne çıkan her başlık vasatın altında bir ilgiyle karşılandı.
"Öğrendim, istifa eden belediye başkanlarının yerine yenileri
gelecek" şeklindeki güzide Ankara gazeteciliği kulisleri zaten
kabak tadı vermişti...
Ancak Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı'nın "erken seçim şu an
gündemde yok" sözleri üzerine "17 ay beklemeyelim hemen seçime
gidelim" demesi bile heyecan yaratmadı.
Hatta Kemal Bey'in bu spontane çıkışını Twitter'da akşam baskısında
tekrar etmesi de işe yaramadı.
Bu ilgisizliğin nedenini elbette bilemeyeceğiz.
Belki mevsim geçişinden belki "siyaset yorgunluğumuzdan" belki de
sadece bana öyle geliyordur...
Ama dünyadan epeyce ilgi çekici haberler vardı.
Suudilerden "ılımlı ılımlı" mesajlar
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdülaziz el
Suud, 'ılımlı İslam'a döndüklerini söyledi ve ekledi:
"Önceden olduğumuz hale dönüyoruz. Tüm dinlere ve dünyaya açık olan
ılımlı bir İslam ülkesine. Hayatımızın gelecekteki 30 yılını yıkıcı
fikirlerle uğraşarak geçirmeyeceğiz. Onları bugün yok edeceğiz.
Aşırıcılığı çok yakında sonlandıracağız."
Kadınlara otomobil kullanma yasağının kaldırılması falan derken
belli ki bir ülkede bir hareketlilik yaşanacak.
Ancak "ılımlı İslam" söylemi akıllara anında ABD'yi getirdiği için
kimsenin pek umutlandığını sanmıyorum.