Melih Altınok Sabah Gazetesi

Çocukluk hastalığı değil genetik bir sorun

Münih'te 17 ülkenin dışişleri bakanlarının katılımıyla yapılan "Uluslararası Suriye Destek Grubu" toplantısında "şiddetin durdurulmasına" karar verilmiş. Yok, bu bir fıkranın girişi değil, ABD...

13 Şubat 2016 | 191 okunma

Münih'te 17 ülkenin dışişleri bakanlarının katılımıyla yapılan "Uluslararası Suriye Destek Grubu" toplantısında "şiddetin durdurulmasına" karar verilmiş. Yok, bu bir fıkranın girişi değil, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin açıklamasından dinledim.
Geride 500 bine yakın kurban, dağılan on binlerce aile, milyonlarca göçmen, onca psikolojik travma, terör ve çevre ülkelere ekonomik yük bırakan Suriye sorununun Esad'dan sonraki ilk sorumluları tüm dünya ile dalga geçiyorlar.
Suriye'deki varlığına dair ne bir insani ne de hukuki dayanağı olan Rusya havadan sivil katliamlarını sürdürecekmiş.
İran milislerinin düzenlediği katliamlarla Esad'ın ve bölgedeki YPG gibi PKK uzantısı yapıların önünü açmaya devam edecekmiş.
ABD Türkiye sınırının ötesinde, Suriye'nin kuzeyinde yalnızca PYD'yi-PKK'yı destekleyen Kürtleri temsil eden bir devlet kurulması için, desteklediği ılımlı muhalefetle savaşan "teröristlere" askeri desteğini sürdürecekmiş. PYD de ABD'den ve Rusya'dan gelen silahları "komşusu Türkiye'deki" PKK'ya daha fazla terör saldırısı yapabilsin diye gönderecekmiş.
Komşusundaki iç savaşın ekonomik yükünün yanı sıra terör bedelini de fazlasıyla ödeyen Türkiye'nin Şam ile ilgili uluslararası toplantılardaki oyu, Suriye ile sınırı bile olmayan Kaf Dağı'ndaki Rus çobanla bir sayılmaya devam edecekmiş.
Uluslararası hukukun kırmızıçizgilerini defalarca çiğneyip kimyasal silahlarla, varil bombalarıyla sivilleri öldüren Esad'ın "kahrından ölerek tasfiye olmasının" beklenmesini öngören "Esad'sız geçiş süreci" de kusursuz işliyormuş zaten.
E bu durumda, Kerry'nin söylediği gibi, Suriye'deki şiddet "durulmasın" da ne yapsın, niçin anlamak istemiyorsunuz yoğuşmalı kombiler?
Haklısınız, emperyalistin emperyalistliğine, teröristin teröristliğine, zalimin zalimliğine şaşırılır mı? Kaldı ki adamlar, son tahlilde, ahlakla falan çelişse de, kendi çıkarlarını maksimum seviyeye çıkartmak için uğraşıyor.
Peki, bizde antiemperyalist olduğunu söyleyen, terörü değil halkların kardeşliğini savunduğunu iddia eden, "Doğunun mazlum halklarına" şiir 'bilem' yazan solun ve kürkçü dükkânları CHP'nin tavrına ne buyrulur? Hepsi de ülkelerinin, halklarının çıkarlarını yok sayıp Suriye sorununda ilk günden beri ABD'nin, Rusya'nın, Şam'ın, İran ve PYD- PKK'nın yanında saf tutmuyorlar mı?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Mangal 01 Mayıs 2024 | 394 Okunma Jet yakıtı meselesi 29 Nisan 2024 | 1.177 Okunma Bilmem ‘Bizim üniversitelilerde tık yok’ diyenler utanırlar mı? 28 Nisan 2024 | 487 Okunma Geçti o günler cancağızım 27 Nisan 2024 | 521 Okunma Bu konuyu da gündeme getirir misiniz Özgür Bey? 26 Nisan 2024 | 3.241 Okunma