Başbakan Ahmet Davutoğlu yeni anayasaya uzlaşı zemini aramak
için tüm muhalefet partileriyle görüştü. Diğer partilerle başkanlık
sistemi dışındaki konularda uzlaşıldığı belirtiliyor.
Peki, başkanlık hem muhalefet hem de Ak Parti için kırmızıçizgi
olduğuna göre bu yeni anayasa nasıl olacak? Dün pek çok gazete Ak
Parti kurmaylarının bu durumu aşmak için bir formül üzerinde
çalıştıkları iddiasını yazdı. Çifte sandık!
Kulise göre AK Parti kurmayları muhalefetin itirazı durumunda,
çifte sandık önerisini götürmeyi gündemlerine aldı.
İddialarda bu kararın toplantıda şu gerekçeyle alındığı
söyleniyor:
"Böyle bir durumla karşılaşırsak, o zaman başkanlık sistemini ve
parlamenter sistemi öngören iki ayrı metin hazırlayalım. Halkın
karşısına iki metinle çıkalım. Hangisine oy verilirse onunla yola
devam edelim, önerisi götürelim. Üzerinde uzlaşma olan maddeleri
TBMM'de kabul edip, tartışmalı olanları iki seçenek olarak halk
oyuna sunabiliriz. Uzlaşma masası dağılmadan bunu önerelim."
(Hürriyet/ 7 Ocak)
Evet, özetle halkın önüne iki sandık koyalım diyorlar. Biri içinde
başkanlık sistemi olmayan anayasa taslağı için. İkincisi ise
başkanlık sistemini içeren için.
Benim gazetelerde Ak Parti'nin karara bağladığı yazan bu formülle
ilgili kafamda soru işaretleri var! Şöyle ki, bu öneriye göre Ak
Parti ile diğer tüm muhalefetin içinde yer aldığı anayasa komisyonu
iki anayasa taslağı çıkartacak.
Ardından bu iki anayasa taslağı onaylanıp halkın oyuna sunulacak.
Peki, Ak Parti referandum çalışmalarında hangi anayasanın lehine
"daha çok" propaganda yapacak?
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun çok açık dile getirdiği üzere
başkanlık sistemi olan anayasa için tabii ki. Ama yine AK
Partililerin rakiplerinin elindeki yeni anayasa taslağını doğru
düzgün eleştiremeyecekleri ortada. Öyle ya rakiplerinin elindeki
alternatifinin altında imzaları var.
Referandum döneminde seçmenin kafasında belirsizlik ve kararsızlık
yaratacağı aşikâr bu formül uygulanırsa, içinde başkanlık olmayan
anayasa için çalışan muhalefetin her halükârda yarışa önce
başlayacağı kesin.
Bir defa muhalefetin etkilemeye çalışacağı Ak Parti tabanına
giderken elinde son derece meşru bir argümanı olacak. Diyecek ki,
"Bak benim sana önerdiğim anayasa taslağını Ak Parti de onaylıyor.
Ülkede terör, bölgede kaos varken gel başkanlık macerasına
girme."
Zaten başkanlık sistemi henüz kendisine doğru düzgün anlatılmayan
muhafazakâr seçmen için fena alternatif olmasa gerek. Yani içinde
başkanlık istemine dair henüz aydınlatılmamış seçmenin de olduğu Ak
Parti tabanı karşıtlık üzerinden konsolide edilmeyecek.
"O da olur, öbürü de olur" hali, bugüne değin "partisinin lehinden
ziyade rakibinin aleyhine" oy verme eğiliminde olan Ak Parti
seçmeninin reflekslerini bozacak. Oylar kayacak. Böyle bir durumda
da CHP'ye asla oy alamayacağı Ak Parti seçmeninin desteğini alma
şansı doğacağı ortada.