CHP, çok partili hayata, gizli oy açık sayım ilkesine, siyasi
rekabete göre kurulmuş bir parti değil.
İktidara oyla değil devrimle gelmiş ve
sonrasındaki geçiş sürecini idare etmek üzere örgütlenmiş bir
yapı.
Varoluşu gereği de bir kadro hareketi. Gücünü, meşruiyetini ikna
edilmiş kitlelerin sandıkta verdiği yetkiden değil, askeri
ve sivil bürokrasideki etkinliğinden alıyor.
1946'daki denemeden sonra 1950'de serbest ve genel seçimlerin
yapılmasıyla açığa çıkan bu gerçek de 70 yıldır her seçimde kendini
hatırlatıyor.
Aslında sağ kazanmıyor, CHP bürokrasisinin karşısında kim ana odak
olursa o iktidar oluyor.
Ne var ki yüzde 20-25'lik kemik bir taban, isimlerin değil
bizzat partinin kendisinin
"kazanmayacak aday" olduğunu kabullenemiyor.
Oylar bölünmesin, çöp olmasın diye kendi iradesiyle...