Manipülasyonlara maruz kalmak istemiyorum.
Ve biliyorum ki bu mecra her türlü yönlendirilmeye çok müsait.
Bu şüpheciliğimde, bir siyaset yazarı olarak ekonomiyle ilgili
pratiklerimizi etkilemesi muhtemel yorumları yapanları tanımamın
payı büyük.
2001 Krizi'nde "müsteşarken" piyasalara devlet müdahalesi anlamına
gelecek her adımı (bürokrasi gücüyle atılamayanlar da dahil) canla
başla savunanları çok iyi hatırlıyorum... Bugün aynı kişilerin
serbest piyasanın şahbazı ABD bile astronomik gümrük vergileriyle
müdahalecilik yaparken, Türkiye'nin ekonomi yönetimine nerdeyse
"elin kolun bağlı dursun" nasihati verdiklerini de görüyorum.
Karnımızdan konuşmayalım. Bir örnek de verelim ki sözlerimiz
havada kalmasın.
Aklıma gelen ilk isim bir dönem Sabah'ın ekonomi sayfalarında boy
gösteren ekonomi yazarı Süleyman Yaşar.
Hap gibi yazıları olan bu beyefendi simide yapılan zammın bile ne
kadar doğru olduğunu, bu adımın hükümetin genel ekonomik
politikalarıyla uyumunu, bu kararı alanların basiretini falan
günlerce anlatır dururdu.
Derken gazetedeki görevi son buldu.
Tabii ki Süleyman Bey'in "pozitifliği" de...
Bizim liberal Süleyman Bey, bir gün sonra (sayıyla 1) ekmek
zammının tartışılmasının bile kabul edilemez bulan bir komüniste
dönüştü.