Daha önce partisinin olağan cumhurbaşkanı adaylarına "Önümden
çekilin" diyen Kemal Kılıçdaroğlu bu kez daha net konuştu:
"Şunu da artık bilmek zorundayım. Siz gerçekten benimle misiniz?
Bazılarınızın sesi çıkmıyor, bazılarınızın da isteyerek veya
istemeyerek zarar verdiğini görüyorum. Siz gerçekten benimle
misiniz? Artık karar verin!"
Kendilerine seslenildiğini anlayan Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş
da "Yanındayız" diye tweetler attılar.
Onları ise geçtiğimiz gün, "'Adayımız kesin Kemal
Kılıçdaroğlu'dur demiyoruz"şeklinde bir açıklama yapan Özgür Özel
ve diğer CHP'liler izledi.
Pek çok meslektaşımdan hâlâ, "Kılıçdaroğlu, yerine başka birini
cumhurbaşkanı adayı olarak açıklayabilir, güvenme" diye uyarılar
alıyorum.
Olabilir. Bugün desteklerini açıklayan CHP'liler de "Biz Kemal
Bey'in değil kararının arkasındayız demiştik" gibi tornistanlar da
yapabilirler.
Ama bence bu saatten sonra Kemal Bey bile gelinen noktadan geri
adım atamaz.
Bir defa, herkes "Önden buyur" demişken Erdoğan'ın karşısına ringe
vekâleten yine başka birini çıkarmayı kimseye izah edemez.
Aday olup kaybetse bile Erdoğan'ın karşısına çıkmaya cüret etmesi
sayesinde koruyacağı genel başkanlık koltuğunu, adaylıktan kaçarak
İmamoğlu'na hediye etmeyi de seçmez.
Yavaş ve İmamoğlu kozlarını kaybeden Meral Akşener'in, Kılıçdaroğlu
"Adayım" dediği andan itibaren bu karara açıktan itiraz edemeyeceği
de ortada.
Kurmaylarının "Bakanlık vereceğiz" diye havuç uzattığı HDP ise
zaten arkasında.
Köprüden önceki son çıkış epey geride kaldı yani.