Hollanda'nın, Türkiye'nin bir bakanını polis nezaretinde sınır
dışı etmesi ve ülkedeki Türk kökenli vatandaşların barışçıl
protestosuna aşırı güçle müdahalesi, iki ülkenin de üye olduğu
Birleşmiş Milletler'in ilgisini çekmemiş.
Almanya'nın, Türk kökenli vatandaşları arasından "evetçi" olduğunu
anladıkları hakkında uyguladığı fiili seyahat, toplanma ve iletişim
yasaklarını da zaten "enteresan" bulmuyormuş.
BM'nin Cenevre Ofisi Sözcüsü Alessandra Vellucci, soğukluklarının
nedenini şöyle özetliyor:
"BM olarak, bir ülkenin, güvenlik gerekçe gösterilerek aldığı bir
karar hakkında açıklama yapmayacağız." Sayın sözcü doğru söylüyor.
Çünkü BM için güvenlik önemli bir gerekçe. Öyle kolay kolay göz
ardı edilecek bir ilke değil.
Zira hatırlayacaksınız, 1994'te yüz günde 800 bin Tutsi'nin
parçalanarak öldürüldüğü Ruanda'da, Çin'den verilen yüzbinlerce
pala siparişini bile "iç güvenlik" kapsamında değerlendirmiş,
açıklama dahi yapmamıştı BM.
Tıpkı Bosna'daki cinayet, idam ve tecavüz emirleri için güvenliği
gerekçe gösteren Sırp liderler hakkında, katliam günlerinde tek bir
açıklama yapmadığı gibi...
İnsanlar ölürken bile "ama bir sor niye öldürülüyorlar, güvenlik
gerekçesiyle" diye susan BM'nin şimdi konuşmasını beklemiyoruz
elbette.
Hollanda'da, polis copuyla yıkılmış "azınlık Türkleri" yerde ısıran
kurt köpeklerinin başını okşamaya devam etsinler.