Seçmenin sihirli eli 24 Haziran seçimlerinde muhalefeti tuzla
buz etti. Kemal Kılıçdaroğlu, çok değil, bir buçuk ay kadar önce
Türkiye'yi yönetmesi için partisi adına aday gösterdiği Muharrem
İnce'yi bitirmeye çalışıyor. Daha önce "Gel bakalım" diye
seslendiği fizik öğretmeni İnce'ye şimdi "Truva atı" diyor.
İnce de aynı sertlikte, seçimli kurultay için bir hizip örgütlemeye
devam ediyor.
"Kaba saba adamlar," "Koltuk sevdalısı diktatörler" havada
uçuşuyor.
Birkaç ay sonra da sandıklar yeniden kurulacak. Ve ne yazık ki,
CHP'nin bu derin krizi aşıp yarışa tam performansla katılma
ihtimali çok zayıf.
Çünkü İnceciler pes etmeyecek. Kurultayı toplamayı başaramasalar
bile kazanan Kılıçdaroğlu olmayacak.
Zira İnce'nin yakaladığı enerjiye ve meşruiyete rağmen
Kılıçdaroğlu'nun tüzükle partinin başında "huzurlu" kalması hiç de
kolay olmayacak.
Böyle devam ederse, önümüzdeki günlerde partinin bölünmesine dair
senaryoları tartışacağımızdan şüpheniz olmasın.
Ne var ki Türkiye'de muhalefetin ve özellikle solun çözüm gördüğü
bölünmeyle abad olamadığı ortada.
Acaba diyorum, Muharrem Bey İyi Parti'nin başına geçse nasıl
olur?
Fazla mı uçtuğumu düşünüyorsunuz?
Neden olmasın? Size bir yıl önce yeni bir parti kurulacak ve CHP 15
vekilini o partiye "bedelsiz" transfer edecek desem inanır
mıydınız? Ama oldu işte.
Hem hiç olmazsa benim tahminimin bir mantığı var. Partililerin
Meral Akşener'in nazından usanmasına ramak kaldı. Öyle ki Meral
Hanım kararı torununun tercihine bırakacak kadar işi abartmış
durumda.
İşte size, iktidarı almak için tek şansı, torunlarının
Cumhurbaşkanına "bırak dede" demesi olan anasıyla bacısıyla
muhalefetimizin hali.
*** BATMAN "BETMEN" OLALI...