Zafer Partisi Genel başkanı Ümit Özdağ geçenlerde "Ak Parti
gider Altılı Masa gelirse FETÖ de
geri döner" demişti.
Özdağ FETÖ'yle iltisaklı isimlerin yönetimde olduğunu söyleyerek
kurucularından olduğu İyi Parti'den istifa etmiş bir siyasetçi. O
cenahı çok iyi tanıyor.
Bu son derece ciddi ithamlara şimdiye kadar bir cevap verebilen
çıkmadı. Ne var ki İyi partiden Özdağ'ın iddialarını anlamamıza
yarayacak nitelikte açıklamalar geliyor.
15 Temmuz'da Akşener'in köprüyü gören evinde oldukları söyleyen İyi
Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi'nin o geceye dair
anlattıkları örneğin... Noktasına virgülüne ve mantık hatalarına
dokunmadan aktarıyorum:
"Bir tweet atalım diye düşündük. Genel Başkan bir
tweet yazmış, Fetullah'ı gömen bir tweet tabii.
Dedim ki 'Ablam şimdi bir gün önce ben zaten bu
herife sövdüm, sen de bu tweeti atarsan, bu
herifler de başarılı olursa, ikimizin de kolunu,
bacağını keserler, bir tarafımızdan asarlar. Bunu biraz
yumuşatalım.' Yumuşattık ve saat 24.00'ten
önce Genel Başkan, 'En iyi darbe en kötü
demokrasiden evladır' şeklinde tweet attı."
Evet, Akşener ve kurmayları o gece FETÖ'cülerin
darbeyi başarma ihtimaline karşı pozisyon almışlar.
Demokrasiye ve sivil siyasete karşı bu açık taarruz karşısında
yumuşat Allah yumuşatıp Fetullah'ı küstürmemek için
kıvranmışlar.
Hani sağlam yatırımcılar birikimlerini birazını TL'ye, birazını
dolara, biraz altına, biraz hisseye bölüştürüp sepet yapanlar ya...
Meral Hanım da CIA aparatlarının başarma ihtimaline karşı tedbirini
almış, siyasi sepet yapmış işte.
Demek ki o ana kadar bile FETÖ'nün ele geçirdiği bir Türkiye'de
yaşama şansı bulacağını düşünüyormuş.
E tabii her şey karşılıklı... Ya da kalp kalbe karşı mı
demeliyiz.
Baksanıza Adem Yavuz Arslan hala "2023'te
memlekete dönebilir miyiz" diye twit atıyor.