AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı'ndan görevi aldı ve kendi deyimiyle "istikşafi" görüşmelere başladı.
İlk randevusu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ileydi ve
gazetelere yansıyan haberlere bakılırsa olumlu bir hava da
vardı.
Taraflar pozitif açıklamalar yaptılar, birer temsilci belirlediler
ki görüşmelere davem etsinler.
Ve bu buluşmanın üzerinden dört saat kadar geçmişti ki
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuştu:
"Millet siyasetçilerden, partilerden hizmet bekliyor. Peşrev faslı
bırakılmalı, artık hizmet faslına geçilmelidir. Şayet buna imkân
yoksa, ülkenin vakti israf edilmeyerek yeniden millete
gidilmelidir. Milletimizin sabrı ve tahammülü giderek azalıyor"
dedi.
Partilerin koalisyon için görüşmelerini "peşrev faslı" olarak
görüyor.
Ama "peşrev" de yeni başlamıştı!
Neden yeni başladığını gayet iyi biliyoruz.
Milletvekillerinin yemin ederek göreve başlamalarından sonra
Başbakanlık için görevlendirme yapmış olsaydı "peşrev" 24
Haziran'dan itibaren başlayabilirdi.
Ama o görevlendirme için 7 Temmuz'a kadar bekledi.
Ülkenin vaktini israf eden kendisi ve iki haftayı boşa harcadıktan
sonra şimdi çıkmış "Peşrev faslını bırakın" diyor!
Bu tabloya bakınca, Cumhurbaşkanı'nın bir koalisyonun bir an önce
kurulmasını istediğini söyleyebilir miyiz?
Hayır, söyleyemeyiz, bu açıkça erken bir seçimde ısrarcı olduğunu
gösteriyor.
Bakın Huber Köşkü'ndeki iftara katılanları eleştiren fanatiklere
nasıl cevap veriyor:
"İnşallah ilk fırsatta milletimiz, ilk seçimde bu tahammülsüzlere
hak ettikleri cevabı verecektir."