ALİ Babacan, tekrarlanan seçimden önce son anda Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kendisini ikna etmesi nedeniyle adaylığı kabul ettiğinde, ekonominin patronluğunun yine kendisine bırakılacağı düşünülmüştü.
Ancak Saray çevresinin ekonomi ile ilgili düşünceleri ile
Babacan’ın görüşlerinin uyuşmadığı hatta bazen tam tersi yönde
oluştuğu da bir sır değildi.
Bu fikir ayrılığı neredeyse iki yıldır sürüyor ve Cumhurbaşkanı’nın
kontrolündeki havuz medyasında Babacan’ın çoğu konuşmaları haber
bile olmuyor.
Ben de bu köşede bu ayrılığa dikkat çekmiş, kurulacak hükümetin
Davutoğlu ile Erdoğan arasında bir tür koalisyon olacağına dikkat
çekmiştim.
Yeni Şafak’ın Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, bu tartışmayı
aydınlatan bir yazı yazdı.
Buna göre, seçmendeki “istikrar kaygısı” dikkate alınacak ve
ekonomi hükümet içinde bir “mini kabine” tarafından
yönetilecekmiş.
Hükümet içinde hükümet denilebilecek bu mini kabinenin başında da
Başbakan Ahmet Davutoğlu bulunacak ve “ekonominin patronu Berat
Albayrak mı olacak, Ali Babacan mı olacak” tartışması sona
erdirilecekmiş.
Selvi, “Başbakan hem ekonominin patronu hem kaptanı olacak. Böylece
ekonomin patronu Ali Babacan mı olacak, yoksa Berat Albayrak mı
gelecek sorusu da ortadan kalkacak. Belki mini kabinede yer
alacaklar ama ekonominin patronu Başbakan olacak” diye yazıyor.
Tarafların ekonomi yönetimi, Merkez Bankası, bağımsız kurullar ile
ilgili fikirlerinin hiç uyuşmadığını biliyoruz.
Bu durumda Başbakan’ın işinin zor olacağını, “ekonominin patronu”
rolünden daha çok “arabulucu” rolü oynayacağını da şimdiden
söyleyebiliriz.
Yani koalisyon hükümetin içinde kurulacak!