BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, parti liderlerine çağrı yapmış. Dün gazetelerde bu haber "Başbakan'ın 4 çağrısı" başlığı ile yer aldı.
Bu çağrılardan biri seçim kampanyası sırasında siyasetçilerin
ailelerinin işe karıştırılmaması.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da bu çağrıya olumlu yanıt
vermiş.
Gerçi biraz serzenişte bulunmayı da ihmal etmemiş, eşinin adının
AKP yandaşı kanallarda iğrenç yalanlarda geçirildiğini hatırlatıp,
"Davutoğlu o vakit ağzını açıp buna bir şey söylememişti"
demiş.
Normal bir durum. Bu İslamcı siyaset anlayışının bir gereği.
Kendine yapılana avazın çıktığı kadar bağır, ama aynısını rakibe
yapabilirsin!
Kılıçdaroğlu'nun yerinde ben olsam Davutoğlu'nun bu çağrısına
"tebessüm" ile yanıt verirdim.
Çocuklarını hırsızlıklarına alet eden siyaset adamlarını koruyan bu
siyasi parti değil miydi?
Aldığı rüşveti örtbas etmek için, hiçbir iş geçmişi olmayan
çocuğuna "Danışmanlık yaptım de" talimatını veren yoksa HDP'li
miydi?
Evlere nereden ve nasıl depolandığı bilinmeyen paraları boşaltmakla
çocuklarını görevlendirenler CHP'li ya da MHP'li miydi?
Gelinini Türk siyasi tarihinin en büyük yalanlarından birine alet
eden hangi parti mensubuydu?
Hatırlatayım mı?