BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile pazartesi günü buluşup, koalisyon konusunu konuşacak.
Normal olarak bu haberin heyecan uyandırması gerekirdi ama öyle
olmadı.
Çünkü Beştepe sakini "rol çaldı", koalisyon mu olacak, erken seçim
mi olacak, kararını o verecek.
Tahmin ettiğim gibi Cumhurbaşkanı, seçime bir AKP hükümetiyle
gidecek.
Çünkü Anayasa gereği bir erken seçim kararı alırsa kurulacak seçim
hükümetinde CHP, MHP ve HDP'ye de bakanlıklar verilmesi
gerekiyor.
Bunun sonucu devlet olanaklarının bu seçim için AKP'nin emrinde
olmaması demek ki buna da alışkın değiller.
Kampanyanın önemli bölümünü devlete finanse ettirmek gibi bir
alışkanlık kazandılar, bundan vazgeçemiyorlar.
Öte yandan rakip partilerin eline geçecek bakanlıklardan ne tür
dosyaların dışarıya sızdırılabileceğini ve bunların seçimde
aleyhlerinde kullanılabileceğini de en iyi kendileri biliyor zaten,
bunu istemezler. Onun için Anayasa ve yasaların verdiği olanakları
kullanacaklar.
Ya bir AKP azınlık hükümeti kurulacak ve TBMM seçim kararı alacak
ya da bu hükümet devam ederken TBMM seçim kararı alacak.
Oyun planları şu anda bu.
Eğer bu hükümet devam edecek olursa yapılacak olanın yasaların izin
verdiği bir "hükümet darbesi" olacağını söyleyebiliriz.
7 Haziran'da görevi biten ve yenisi kurulana kadar görevde kalacak
hükümet, seçim sonuçları açıklanıp, yeni hükümet kurulana kadar
görevde kalacak.
Millet tarafından yetkilendirilmemiş bir hükümet ile seçim kasımda
olursa en iyi ihtimalle yılbaşına kadar devam edeceğiz.
Seçim 2016'nın Mart ayına kalırsa böyle bir hükümet ile neresinden
baksanız bir yıla yakın süre yönetilmiş olacağız.
Ve bunu sağlayacak olan da MHP'nin "gel, gelmem; bırak, bırakmam"
politikası olacak.