AKP'nin özgül ağırlıklı isimlerinden Bülent Arınç, darbenin ertesinde "Silahlı terör örgütünün Fetullahçı olduğunu o gece öğrendim, bana ahmak diyebilirsiniz" dedi.
Böyle dedi ama ben gene de “Bülent Bey” demeye devam edeceğim.
Terbiye sınırlarının dışına çıkmak iyi değildir.
Bülent Bey’in bu sözlerinin üzerine Manisa Cumhuriyet Başsavcısı da
konuşmadan duramadı. Şunları söyledi:
“Bunlara destek olan kişiler, bugün çıkmış ‘Biz ahmakmışız,
bilmemneymişiz’ diyor. Böyle bir şeyi ben kabul etmiyorum. İsme
girmiyorum. Ne demek istediğimi anladınız. Hiç kimse kusura
bakmasın. Bugüne kadar bu ülkeye ihanet eden kişilerin içerisinde
yer alan, bunlara destek olan, bunların suiistimallerine göz yuman,
karşılarında bize saldıran herkes hesap verecek.”
Savcı Bey’in bu sözlerini okuyunca tüylerim diken diken oldu,
korktum doğrusunu isterseniz.
Hayır, kendimden değil, Savcı Bey’in geleceğinden korktum.
Çünkü “Bugüne kadar bunların (Fetullahçıların yani) içerisinde yer
alan, bunlara destek olan, bunların suiistimallerine göz yuman”
denilince aklıma çok isim geliyor ama bir tanesi var ki özellikle
Savcı Bey’in ondan çekinmesini öneririm.
Üstelik o kişi, bu Fetullahçıların bugün bu hale gelmelerinde
birinci derecede sorumlu.
“Ne istedilerse verdim” dedi ki o “verdiği” şeyin koca bir devlet
mekanizması olduğunu da gördük.
Sonradan “Safmışım” dedi, “Kandırdılar” dedi. Bir gazeteci olarak
bu konuda vicdanım rahat. Ben kendisini bu köşeden kaç kere
uyardım, bunlar “çete” dedim, “gizli örgüt” dedim. Ama o beni
dinlemedi, gidip bütün devleti bunlara teslim ediverdi.
Sonra uyandı ve geri almaya çalışıyor ama bunu da ne kadar
başarabileceğinden emin değilim.
Bir not da Bülent Bey için: Savcı Bey’in sözlerinden sizin de
soruşturmaya konu olabileceğinizi anlıyorum. Ama Savcı Bey, bu
soruşturmayı “Devleti kim teslim etti” diye genişletirse, rahat
olun. Oradan bir şey çıkmaz!