DOĞRUSUNU isterseniz dün akşam seçim sonuçları açıklanmaya başladıktan sonra olmak istediğim tek yer Cumhurbaşkanı'nın sonuçları izlediği yerdi.
Orada olmak isterdim çünkü Recep Tayyip Erdoğan'ın yüz ifadesini
görmek isterdim.
Bu seçimin en önemli kaybedeni Recep Tayyip Erdoğan'dan başkası
değil.
Ve siyasi hayatı boyunca ilk kez bir seçim kaybediyor.
Tarafsızlık yemini edip ama bu yeminini hiç hatırlamayıp, AKP için
oy istemeye meydanlara çıkan kendisi.
Bütün ülkeyi iki kampa bölüp kendi kafasındaki ajandayı uygulamak
için Anayasa'yı fütursuzca çiğneyen de ondan başkası değil.
Ve dün itibariyle başkanlık sistemi rüyası da böylece sona ermiş
oluyor.
Türkiye'de seçmenin otoriter gidişten hiç hoşlanmadığını anlayarak
kendisine yeni bir yol çizer mi?
Hiç zannetmiyorum.
Çünkü maruz kaldığı güç zehirlenmesi, ülkenin gerçeklerini,
seçmenin mesajını algılamasının önünde bir engel.
Onu bu rüyasından uyandıracak ve Cumhurbaşkanlığı makamını yeniden
anayasal sınırları içine çekebilecek güç AKP'den başkası da
değil.
AKP'nin bunu başarabilip başaramaması, bu partinin siyaset
hayatımızdaki geleceğini de yakından ilgilendirecek.
Siyaset mühendisliği bu ülkede olmuyor