MOODY'S'in Türkiye'nin notunu düşürmesi Fetullahçıların bir oyunu mu?
Yoksa, Fetullahçı kalkışmayı kışkırtan ama başarılı olamayan
ABD, yeni bir kuşatmanın peşine mi düştü?
Avrupa Birliği’nin bu işte bir parmağı olabilir mi? Çünkü
yöneticilerimize göre 3. havaalanının yapılıyor olması Merkel’i
çıldırmanın eşiğine getirdi.
Bu konuda “üst akıl” kime ait acaba?
Kredi notunun düşürülmesinden beri Türkiye’yi yönetenlerin
konuşmalarına bakınca bu sorular geliyor aklıma.
Doğrusunu isterseniz AKP’nin “üst aklının” tam da sevdiği bir hava
ve konu bu.
“Eyyyy” diye kükreyebilir de “büyük şeytan” Amerika’ya çatabilir de
bu işi Fetullah’a hatta Zarrab’ı hapse tıkan savcı Bharara’ya kadar
vardırabilir de.
Vatandaşlarımızın “AKP’nin üst aklına” bir sempatisi olduğu kesin.
Ne yaparsa yapsın, yüzde ellinin oyu cepte keklik.
Onun için halkımızın çoğunluğu bu çıkışı televizyonlarında
seyrederken, zevkle çekirdek de çıtlayacaktır, buna kuşku yok.
Ama bunlar gerçeği değiştirmiyor.
İşlerin iyi gitmediğini fark etmemiz için bizlere dışardan
birisinin bunu söylemesi mi gerekiyor?
Bu yıl neredeyse hiç turist gelmedi, farkında mısınız? Caddelerdeki
mağazalar niye kapanıyor zannediyorsunuz? Alışveriş var da
mallarını satmak mı istemiyorlar ki kapatıp gidiyorlar?
Rusya ile şimdi iyiyiz ama “papaz” olduğumuz dönemde kaybedilen
paranın 3 milyar dolara yaklaştığını bilmiyor muyuz?
Bakın Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 13 Eylül 2015’te ne
diyordu:
“Reformlar uzun vadede sonuç veriyor diye kaçınılıyor. Ancak reform
yapıldığında beklentiler kanalıyla hızlı bir iyileşme oluyor.
Reformlar yapılmazsa Türkiye, yata kalka gider ama o bizi bir yere
götürmez. Reformları yapamazsak bırakın 2023 hedeflerini, biz
mevcut kazanımlarımızı da koruyamayız.”
Şimşek, seçimden sonraki altı ayın da ekonomik reformların
yapılması için kritik önemde olduğunu söylüyordu.
Ne oldu? Reformlar unutuldu, kimsenin bundan söz ettiği yok.
Sonra da kredi notunun kırılmasının altında komplolar
arıyorsunuz.
Bakın Mehmet Şimşek erken genel seçimlerden önce ne demişti:
“Ekonomik dayanıklılığımızı konuşarak, sloganlar atarak
artıramayız. Sloganlar 5 kuruşa yaramıyor.”
FETULLAHÇILIĞIN MİLADI!
NİHAL Bengisu Karaca geçen gün gazetedeki köşesinde şöyle bir soru
ortaya attı: “Bir insan hangi tarihten itibaren FETÖ’cü
sayılmalı?”
İnsanda tebessüm yaratan bir soru bu.
Doğal olarak bir tane yanıtı var: Fetullahçı olduğu, o örgütün
içinde yer aldığı tarihten itibaren!