AKP'nin tek başına hükümet kurma olanağına sahip olamayacağı bir seçim sonucundan sonra artık kaçınılmaz olarak "koalisyon" arayışları başlayacak.
Gerçekçi olmak gerekirse, bu Meclis'ten AKP'siz bir hükümet
çıkmaz, çıkamaz.
Ya gündeminde seçim olan bir AKP azınlık hükümeti kurulacak ya da
AKP, üç muhalefet partisinden birisiyle koalisyon yapacak.
Seçim gecesi ve dün muhalefet liderlerinden gelen "Onunla koalisyon
yapmam, bu parti şununla koalisyon yapsın" gibi açıklamalara
aldırmayın.
Siyaset, esasen bir uzlaşma yeteneğini de içinde barındırır, bugün
bir araya gelemeyecekler diye düşündüğümüz siyasi partiler pekâlâ
ortak bir payda bulup koalisyon kurabilirler.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın dün yaptığı açıklamaya
katılıyorum:
"Siyasette kapıları kapatanlar korkak kişilerdir."
Gerçi bunu Arınç, muhalefet partileri için söylüyor ama o da
biliyor ki aynı sözler kendi partisinin yöneticileri için de
geçerlidir.
Nitekim, seçim gecesinden beri "o ses" susunca, AKP içinden de
aklıselim seslerin duyulabileceğini gördük.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Türkiye bir koalisyonu
deneyecektir" dedikten sonra erken seçim ihtimalinin "en uzak
seçenek" olduğunu da söyledi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık da benzer şeyler
söyledi.