"UNA faccia, una razza" diye bir söz var.
Yunan ile İtalyanların birbirlerine benzerlikleri ile ilgili olarak
söylenen bir söz bu.
“Aynı yüz, aynı ırk” anlamına geliyor ama konu Türkler ile
Yunanların benzerlikleri olunca ben “Aynı yüz, aynı mantalite”
anlamında kullanıyorum.
İtalyanlar ile Yunanlar ne kadar birbirlerine benzerler bu konuda
bir tartışmaya girecek kadar yaşamadım bu iki ülkede de ama
bildiğim şu ki Yunanlar ile Türkler arasında da çok benzerlik
vardır.
Bir arkadaşım bu durumu “Aynı yemekleri yediğimiz için” diye
açıklıyor.
Aynı yemekler, aynı hava, aynı deniz!
Ve aynı komplocu zihniyet!
Pazar günü, kasım ayı sonuna kadar sürmesini hayal ettiğimiz “yaza
veda” kutlamalarımız çerçevesinde bir tekneyle Bodrum
yakınlarındaki Leros’a gittik.
O adayı seçmemiz tesadüf değil, çünkü orada çok sayıda arkadaşımız
var.
Lokantacı, barcı, taksici, pastacı, manav çok sayıda arkadaş.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Lozan zafer değil,
hezimettir” sözü oralarda da yankılanmış ve tahmin edebileceğiniz
gibi orada yankılanması ile burada yankılanması aynı şey değil.
Nedeni de basit: Kıyılarımıza yakın Yunan adalarından birinde
sahilde oturursanız bunun sebebini hemen kavrarsınız.
Doğuda bir dev kara parçası var, üzerinde askerleri, silahları vs.
Ve siz küçücük bir adada karşınızda bir dev, etrafınız sularla
çevrili oturursanız ürkmemeniz mümkün değildir. Tabii buna bir de
küçüklükten itibaren “tarih dersi” diye kafanıza sokulan şeyleri de
ekleyin.
Lafı uzatmayayım, adadaki konuştuğumuz arkadaşlarımızın, Erdoğan’ın
bu sözü üzerine üretilmiş komplo teorilerine kendilerini
kaptırdıklarını hayretle gördüm.
Tabii bizim buralarda her kötü şeyin altında na