Mehmet Tezkan Milliyet Gazetesi

Mesele kimin seçileceği değil

Mesele, Türkiye’nin nasıl yönetileceği.. Mesele, çocuklarımıza nasıl bir Türkiye bırakacağımız.. Bu anayasa değişikliği diğerlerinden çok farklı.. Bu referandum 2010 referandumuna...

30 Mart 2017 | 9.540 okunma

Mesele, Türkiye’nin nasıl yönetileceği..

Mesele, çocuklarımıza nasıl bir Türkiye bırakacağımız..

Bu anayasa değişikliği diğerlerinden çok farklı.. Bu referandum 2010 referandumuna benzemiyor..


Biz bu referandumla 2040 yılında, 2050 yılındaki yönetim biçimini de belirleyeceğiz..

Ya başkanlık sistemini seçeceğiz..

Ya da parlamenter sistemde kalacağız..

Durumun özeti bu..

***

İktidar sözcülerini takip ediyorum.. Muhalefet’e çatıyorlar; daha doğrusu Kılıçdaroğlu’na..

Çünkü; Meclis’te yer alan sahadaki tek muhalif lider o..

Diyorlar ki; ’Niye karşı çıkıyorsun, çalış, halkın gözüne gir, sen cumhurbaşkanı seçil..’

Mesele kimin seçileceği değil ki..

Bunu seçim sandığı önümüze konduğunda düşünürüz..

Bu konulan sandık seçim sandığı değil, rejim sandığı..

Rejimin adını koyacağız..

***

2035 yılında, 2040 yılında siyaset dünyasında kimlerin olacağını.. Kimlerin seçim yarışına gireceğini biliyor muyuz?

Hayır..

Ama 16 Nisan’da büyük ihtimalle 2035 yılında Türkiye’nin nasıl yönetileceğini belirleyeceğiz..

Büyük ihtimalle dedim çünkü anayasalar zırt pırt değiştirilmez..

Rejimle iki de bir oynanmaz..

Olmadı hadi bir de şunu deneyelim denmez..

***

Hemen örnek vereyim..

1980 darbesini yapanlar parlamenter sistemle oynamadı ama zayıflattı.. Cumhurbaşkanına farklı pozisyon yükledi.. 1982 yılında halkın yüzde 91’i evet oyu vererek kabul etti..

Ortaya bugün herkesin şikâyetçi olduğu (evetçilerin de hayırcıların da) acayip bi rejim çıktı..

Ama bu acayip rejim 35 yıldır sürüyor..

Okul demek bina demek değildir!.

İstanbul Erkek Lisesi..

Kabataş Lisesi..

Maçka Teknik Lisesi..

Muhteşem binaları nedeniyle mi Türkiye’nin en okulları oldular..

Muhteşem binaları nedeniyle mi çocukların girmek için yarıştığı okullar oldular..

Hayır..

O okulları okul yapan öğretmenleridir..

O okulları okul yapan kuşaktan kuşağa aktarılan gelenekleridir..

O okulları okul yapan kültürüdür..

O okulları okul yapan, o geleneklerle, o kültürlerle yetişen öğrencileridir..

***

Bu okulların içini boşaltırsanız, sekiz yılını dolduran öğretmeni başka yere gönderirseniz.. Bir süre sonra okulun hafızası silinir…

Gelenekleri unutulur, alışkanlıkları değişir..

O okullar okul olmaktan çıkar; bina olur..

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İktidar Yenilgiyi Hala İçine Sindiremiyor! 23 Nisan 2024 | 517 Okunma İktidarın Kredisi Bitti: Yerel Halk İkna Olmaz! 22 Nisan 2024 | 612 Okunma Yeter Artık Halkı Kandırmayın! 19 Nisan 2024 | 513 Okunma Erdoğan Yanlış Okumuş! 18 Nisan 2024 | 1.209 Okunma Istakoz Çöküşün Simgesi 16 Nisan 2024 | 1.084 Okunma