Cumhurbaşkanı, Muhammed Ali’nin cenazesi için gittiği ABD’den
dönerken gazetecilerin sorularını yayınlamış..
Kim sormuş bilmiyorum.. Gazetelerde okudum..
Soru aynen şöyle..
***
“Bir siyasi partinin eş genel başkanı ‘kendi savunmamızı kendimiz
yaparız’ demiş ve daha sonra da bu hendek olayları meydana
gelmişti. Şimdi bir benzer açıklamayı ana muhalefet partisi genel
başkanından duyduk. Bir şehit cenazesindeki mermi atma olayı
sonrasında, ‘polise güvenmiyoruz, kendi güvenliğimizi kendimiz
sağlayacağız’ dedi. Sanki Türkiye’de yeni bir faza geçiliyor gibi.
Türkiye’de bazı siyasi partilerin terör örgütleriyle aleni yakın
görüntü vermesi bir Cumhurbaşkanı olarak sizi rahatsız ediyordur
sanıyorum?.”
***
Soru dedim ama böyle soru olmaz..
Hüküm vermiş, adını koymuş, ana muhalefeti doğramış
Cumhurbaşkanı’na onaylatmaya kalkmış..
Soru sormuyor, kanaatini iade ediyor..
Ne diyelim..
Bu soruyu sorana gazeteci diyelim mi?
Gazeteci böyle soru sormaz..
Soramaz!.
Çünkü, gazetecilik mesleğiyle bağdaşmaz.. O halde ne diyelim? Bu
soruyu soran kişiye parti gazetecisi mi desek mi?
Veya görevli gazeteci!.
Veya görevlendirilmiş gazeteci!.