Kişiler değil, kurumlar anlamında soruyorum..
Darbeye katılanlar yakalandı, tutuklandı yargılanıyor.. FETÖ’cü oldukları tespit edilen, paralel devlet kurdukları iddia edilen hâkimler, savcılar, valiler, kaymakamlar, askerler, polisler, bürokratlar, işadamları yargılanıyor..
Bu ayrı..
Fethullahçıların yakıp yıktığı kurumlardan söz ediyorum..
Bu kurumların başında yargı geliyor..
FETÖ’cülerin delik deşik etmeye çalıştığı kurumlar arasında ordu da var, emniyet de var, jandarma da var, idare de, bürokrasi de var, hatta eğitim sistemi de var..
Ama yargı başka.. Yargının yeri ayrı..
Çünkü yargı son durak.. Ötesinde gidilecek yer yok.. Fethullahçılar yargıya olan güveni yerle yeksan ettiler..
İtibarsızlaştırdılar..
***
Bunun nasıl yaptılar?
Savcılar, hâkimler polisle, jandarmayla el ele verip insanlara kumpas kurarak yaptılar.. Sadece hukuk dışı değil, akıl dışı kararlar vererek yaptılar..
İmamların talimatıyla insanları hapse atarak yaptılar..
***
Şu tabloya bakın..
Şu anda 2 Anayasa Mahkemesi üyesi, 104 Yargıtay üyesi, 41 Danıştay üyesi, 2 bin 492 hâkim ve savcı tutuklu..
Bu insanların meslekten atılması, tutuklanması, mahkûm olması yargıyı temize çıkarır mı?
Yargıya iade-i itibar sağlar mı?
Hayır..
***
Peki, ne yapmak lazım?
Yol, yöntem belli; yargı sistemi hukuk temelleri üzerinde yeniden inşa edilmeli..
Kararların adil olduğuna..
Hukukun esnetilmediğine..
Siyasi olmadığına..
Kayırmanın, kollamanın, torpilin işlemediğine..
Herkese eşit davranıldığına olan inanç yeniden sağlanmalı..