Bazen konular üst üste gelince insan hangisini kaleme alacağına
karar veremiyor. İstanbul Üniversitesi
Rektörü Bülent Zülfikar’ın ‘duvarsız üniversite’
adı altında amfileri halka açması büyük planın önemli
bir adımı…
Sokaktan geçen biri istediği dersi izleyecek, fotoğraf çekecek,
öğrencilerin ya öğretim üyelerinin
konuşmalarını kayda alabilecek…
Alıp da ne yapacak?
Dışarıda gereğini mi?
Vahim bi durum… Büyük planın parçası dedim bu konuya yarın
ayrıntılarıyla değineceğim…
Dün sabah İmamoğlu’nun aday tanıtım toplantısını izledim.
İmamoğlu’nun sloganı tam yol ileri. Sloganın
tuttuğunu geniş kitleleri etkilediğini zannetmiyorum…
Ama dünkü toplantıda CHP’nin mi desem İmamoğlu’nun mu desem
doğaçlama olarak yeni bir çağrı,
yeni bir motivasyon, yeni bir seçim sloganı ortaya çıktı…
Ne mi?
Haydi sen de ceketini çıkart…
Sloganlar, çağrılar siyasetin en önemli silahıdır. Seçmeni motive
eder, sandığa sürükler. Bazen bir şarkı
olur, bazın bir şiir, bazın iki cümle…
Örnek ver derseniz…
1989 seçimleri … O zaman SHP var. Erdal İnönü Genel Başkan. Özal’ın
uygulamalarına karşı limon gibi sıkacağız sloganı
üretildi.
Sonuç; İstanbul’ un değiştiren, İstanbul’un gözbebeği sayılan
Bedrettin Dalan baldır kürdür iktidardan
gitti. Tıp doktoru olan Nurettin Sözen Belediye İstanbul Belediye
Başkanı oldu…
Sözen nasıl aday oldu biliyor musunuz?
Dalan’a yeniliriz siyasi hayatımız sarsılır diye kimse aday
olmak istemediği için!.. Cesareti hala
alkışlanır…
Tek slogan mı seçim aldı diye soracak olursanız?
Hayır… Seçmen ANAP’a özellikle Özal’a sarı kart göstermek
istiyordu. Limon gibi sıkalım sloganı
heyecan yarattı, o heyecan sandığa yansıdı…
Tıpkı 2019 seçimlerinde ‘her şey güzel olacak’
söylemi gibi… Bir gencin haykırışı dillere pelesenk oldu.
AKP’nin en güçlü adayı, Ulaştırma Bakanlığı yapan, Başkanl...