Emniyetten diyanete.. Askeriyeden diplomasiye.. Yargıdan, esnafa
dokunulmadık yer kalmadı..
Belediyeler, kamu kuruluşları, TRT, elçilikler..
Aklınıza ne gelirse..
Binlerce insanın ifadesi alındı.. Yüzlerce itirafçı çıktı..
Herkes o geceyi anlattı..
Ama o gece...
Darbe gecesi hala aydınlanmadı.. Darbe gecesinin altı saati hala
karanlık..
***
Sorular mızrak gibi..
- İhbar geldikten sonra neden harekete geçilmedi?
- MİT Müsteşarı’yla Genelkurmay Başkanı neyi bekledi?
- MİT Müsteşarı’yla Genelkurmay Başkanı neden Cumhurbaşkanı’na ve
Başbakan’a haber vermedi?
- Genelkurmay Başkanı darbe girişimini akşam üstü dörtte öğrenmiş..
Derdest edilip götürülene kadar makamında ne yaptı?
- Darbe olacağını bilen MİT neden tankların sokağa çıkışını
bekledi?
- MİT neden siyasileri alarma geçirmedi?
- Neden Meclis Başkanı’nı, muhalefet partilerini uyarmadı?
- Başbakan o gece MİT Müsteşarı’na neden ulaşamadı?
- Hava Kuvvetleri Komutanı darbe girişimini öğrendiği halde neden
düğünde kaldı? Neden önlem almadı? Darbecilerin düğünü basıp
kendisini almasına neden izin verdi?
- Darbe girişimini Cumhurbaşkanı’nın eniştesinden, Başbakan’ın bir
yakınından öğrenmesi skandal değil mi?
- Darbeye katılmayan birlikler, komutanlar, askerler neden o gece
darbecilerin karşısına dikilmedi?
- Neden dost kuvvetlerinin (darbe karşıtı) tankları çıkmadı?
***
Yanıt bekleyen soru çok.. 15 Temmuz akşamının karanlık noktaları
çok..
Şu soru bile başlı başına önemli..
Hatta darbe girişiminden daha önemli..