NTV’deki Basın Odası’nda da diğer televizyon tartışmalarında da
gündeme geldi..
Erken seçimi sadece AKP’nin değil, CHP’nin de istediğini savunanlar
şunu söylüyor:
‘AKP’nin yaptığı oyalama taktiğiyse, CHP ikinci görüşmede bu iş
olmuyor diye masadan kalksaydı oyunu bozsaydı.
Koalisyon kurulmayacağı 40. günde değil, 10. günde belli olurdu.
AKP’nin eli zayıflardı. 45. güne kadar zor dayanırdı.
Son günlere kadar beklediğine göre demek ki seçime gitmek CHP’nin
de işine geldi..’
*
Cuma akşamüstü.. 18.00 suları.. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun
Meclis’teki odasındayız..
Bekleyen bekleyene.. Kapısının önü dolu..
İlk sorum TV’lerde dillendirilen bu iddia oldu..
Masadan kalkma meselesini sordum; masa neden bu kadar uzun kaldı
dedim..
Dedi ki;
‘Davutoğlu’na birinci gün şartlarımızı sıraladım. Yüksek profilli
hükümet lazım, dört yıl için kurulması lazım, kurulacak hükümetin
içte ve dışta yeni bir hükümet gibi algılanması lazım, ortakların
birbirine güvenmesi lazım. Davutoğlu kabul etti, ‘Ön görüşmelere
başlayabiliriz’ dedi. Dört yıl uzun diye o gün itiraz etseydi
görüşme yapılmazdı.’
*
O zaman koalisyon niye kurulamadı?
Kılıçdaroğlu’na göre bir kişi yüzünden.. Çünkü diyor; ‘Milletin
iradesini birileri beğenmedi. Kendi iradesini millete dikte
ettirmeye çalışıyor..’
Tutar mı?
Bilemem.. Örneği yok..
Yok da niye seçime gittiğimiz ayan beyan ortada..
Koalisyon kurulamadığı için seçime gitmiyoruz.. AKP, daha doğrusu
Cumhurbaşkanı seçmenin kararını düzelteceğine inandığı için
gidiyoruz..
Başdanışmanı adını çoktan koydu; karar düzeltme seçimi dedi..
CHP liderine göre sadece bu nedenle de seçime gitmiyoruz..
Tespiti şöyle..