Tahterevalli siyaseti dünyanın artık hemen her yerinde gri
bulutlar gibi gökyüzünde geziniyor...
Kimin ne dediği belli değil.
Öylesine yaman çelişkiler yaşanıyor ki...
İşte, çelişkilerden birkaçı.
NATO Parlamenter Asamblesi raporunda ilk defa PYD/YPG’nin PKK’nın
Suriye kolu olduğu ifadesi açık bir şekilde yer almış.
Kasım 2018’deki NATO Parlamenter Asamblesi Sonbahar Genel
Kurulu’nda raporun bu haliyle kabul edilmesi durumunda, PYD/YPG’nin
PKK’nın Suriye kolu olduğu ve aynı terör örgütü olduğu da
tescillenmiş olacak.
Eee, Türkiye’de yıllardan beri bunu diyordu...
Amerika ise hâlâ PYD/YPG ile iş tutmaya devam ediyor...
***
Selahattin Demirtaş demiş ki:
- Bugün TRT’ye çıksam, geçmişte onları eleştirdiğim için özür
dilerim herhalde. 7 Haziran döneminde HDP’ye toplamda 2 saat falan
zaman ayırmışlardı, şimdi ise “sıfır” saattir.
Özür dilemek için TRT’ye çıkmaya çalışan Demirtaş’a kimse “Binlerce
Mehmetçik’i katleden ve bu ülkenin milyarlarca dolarını sıfırlayan
terör örgütünüz PKK’yı neden hâlâ lanetlemiyorsunuz? Bu
katliamlarınızdan dolayı neden özür dilemiyorsunuz?” sorularını
sormuyor...
Ve ülkenin cumhurbaşkanı olmaya çalışan Demirtaş hâlâ Kandil’le
bağını kesmiyor ve silahlara veda edemiyor.
PKK’nın katliamlarını unutmuşsa, söylenecek söz kalmamış
demektir.
Bu çelişkiyi kendisine nasıl izah ediyor?
Bilemiyoruz...