Boğaz’a üçüncü köprü de açıldı...
Uzakları yakın eden köprüler milyonlarca yüreği buluşturmakta.
Diliyoruz ki, aşka giden yolların köprülerini tanklar bir daha
kesmesin...
O kanlı günü bu millet bir daha görmesin...
Ve adı hiç değişmesin...
Diyoruz ki; Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne giden yolların
kenarlarına kırmızı ağaçlar dikilsin...
Her bir şehidin ve gazinin adı ve hikayesi o kırmızı ağaçlara
yazılsın...
O kanlı gün, o hürriyet şehitleri hiç unutulmasın...
Dua edilerek geçip gidilsin...
***
Eğer, onların kanları yere düşmeseydi, ağaçlarımız yeşil dahi
kalmayacaktı. Çünkü, attıkları bombalarla tüm yeşil ağaçlar yanacak
ve kara ağaç olacaktı.
Köprülerimiz belki yıkılacaktı.
Eğer, o demokrasi kahramanları olmasaydı Yeni Türkiye’nin hikayesi
yarım kalacak ve tarihi darbeciler yazacaktı...
Bugün; yaşıyor ve ayakta duruyorsak, köprü açılıyorsa, Yeni
Türkiye’nin hikayesi devam ediyorsa o şehitlere ve “Ben daha ne
yapabilirim” diyen gazilere borçluyuz...
***
Japonya’nın başkenti Tokyo’da kırmızı renkli yaprakları olan çınar
ağaçları ile süslenmiş parklar ve yolları gördüğümüzde olağanüstü
etkilenmiş ve duygulanmıştık...
Karadeniz dağlarında da bir hayli bu kırmızı ağaçlardan var.
Özellikle, sonbaharda sarı, mor ve kırmızı renkleriyle doğayı
süslüyor...
Ülkemizdeki adı ise Akça Ağaç...
Bu ağacı en iyi bilenlerden biri de kendini toprağa adayan
Hayrettin Karaca’dır... Yalova’da kurduğu Ağaç Müzesi’ni gezerken
gördüğümüzde etkilenmiştik...
Ve “Kırmızı Ağaçlı Yol”dan köprüyü her geçip giden o kanlı günü ve
şehitleri hatırlayabilmeli.
***
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve
Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan’ın bu teklifimizi projelendireceğine
inanıyoruz...
Kırmızı Ağaçlı Yol işte o zaman dünyanın her yerindeki ressamlara,
fotoğraf sanatçılarına, gezginlere, yazarlara, şairlere ve aşıklara
ilham kaynağı olacak...