Bir zamanlar herkesin alay edercesine dilinden düşürmediği bir
söz vardı:
- Eğitim şart!
Her fırsatta “eğitim” ile alay edenler 15 Temmuz akşamı ülkenin
felaketin eşiğine gelmesiyle gördü ki, ihanete giden tüm yolların
taşları eğitimle döşenmiş...
Ve sızıntının ilk hamlesi de eğitim ve kültür oyunlarıyla
başlamış...
*
2010 yılıydı...
Ankara’daydık...
Televizyon programındaki konuğumuz dönemin Başbakanı Recep Tayyip
Erdoğan’dı.
TBMM’deki odasında yaptığımız programda ilk sorum dershanelerdi...
Dershane sorusunu sorarken de aklımda ne FETÖ örgütüne mensup bir
yapı vardı ne de bir savaşın fitilini ateşlemek gibi bir
niyet...
Ülkenin ve dünyanın birçok yerinde eğitim gerekçesiyle kurulan
adreslerde büyük oyunların döndürüldüğünü az çok biliyorduk ama
meselenin ülkeyi kanlı bir darbeyle ele geçirme noktasına kadar
gelebileceğini de o dönem hiç tahmin etmiyorduk.
Biz sadece etrafımızda çocuklarını dershaneye yazdırabilmek için
maddi zorluklar çeken birçok ailenin dramına şahit olduğumuz için
dershaneler sorusunu sormuştuk...
*
Ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ilk defa canlı yayında
dershaneler konusunda net mesajlar verdi ve son noktayı koydu:
- Dershanelere karşıyım!