Durmuş bir saatin, günde iki defa doğruyu gösterdiğini
biliyoruz. Peki, yanlış saatin durumu nedir?
Saat yanlışsa, ayarsızsa, hiçbir vakit doğru zamanı gösteremez.
Bunu da bilmekte fayda var.
Kastımız saat değil.
İnsan davranışlarına bakınca, bir örnek bulmak istiyoruz ve işte
böyle bir tablo çıkıyor karşımıza.
“BM toplantısında Tayyip Erdoğan konuşurken bir yurttaş olarak, ana
muhalefet partisinin genel başkanı olarak utandım” diyen birine
rastladık mesela.
Yanlış saat örneği aklımıza gelmesin de ne gelsin?
***
Kemal Bey, utanmakla kalmamış.
Türkiye'nin aciz duruma düştüğünü söylüyor ve şöyle devam
ediyor:
“Dünya liderlerine mi yoksa muhtarlara mı konuşuyor, belli değil.
FETÖ'nün anlatıldığı bir toplantı oldu. FETÖ'yü dünyaya tanıttı,
meşhur etti. FETÖ 20 yıl uğraşsa Cumhurbaşkanının yaptığını
yapamazdı.”
Allah aşkına şu CHP'de muhtarlık konusunu izah edebilecek biri var
mı?
Anlamakta zorlanıyor insan.
***
Nedir bu muhtar takıntısı?
Önce oradan başlamak lâzım.
Muhtarları hor görmeye çok meraklı olduklarını biliyoruz.
Hatırlatalım, bu memleketin herhangi bir muhtarı, ister köyde,
ister mahallede olsun, o BM salonunda bulunanlardan daha aşağıda
değildir.
Kemal Bey yanlış biliyor.
Daha kötüsü, yanlış bakıyor.
***
Kendi utancını, kendi acizliğini ülkeye yükleme çabası başka türlü
izah edilemez.
Utanıyorsan, orada konuşan niye ben değilim ve hiçbir zaman
olamayacağım diye utan.
Otur bir muhasebe yap.
Bak böyle bir utanç yakışır.