Mehmet Şeker Yeni Şafak Gazetesi

İnsanın kendini bilme yolculuğu

Bizim okulun zilini Haççe Teyze çalardı. Hepimizin üstünde siyah önlük beyaz yaka, onun üstünde bir zamanlar lacivert olduğu ilk bakışta anlaşılan bir kıyafet vardı. Başörtüsü hep beyaz...

14 Eylül 2019 | 63 okunma

Bizim okulun zilini Haççe Teyze çalardı. Hepimizin üstünde siyah önlük beyaz yaka, onun üstünde bir zamanlar lacivert olduğu ilk bakışta anlaşılan bir kıyafet vardı. Başörtüsü hep beyaz olurdu.

Kocaman bir kadındı Haççe Teyze. Ağır ağır yürürdü.

Kolunda da büyük bir saat taşırdı.

Zamanı hiç şaşırmaz, ders başlangıcında ve bitiminde temizlik işlerine ara vererek, dolaptaki zili eline alır, yukarı kaldırarak çalmaya başlardı.

Okulun her yerinden duyulurdu o elde çalınan zilin sesi.

Bütün sınıflardaki öğrenciler, öğretmelerin işaretiyle kapıları hızla açar, deli danalar gibi dışarıya koşardı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Garson nereye baksın? 23 Nisan 2024 | 161 Okunma Bize lütfen bir avuç toprak bırakmışlar 19 Nisan 2024 | 163 Okunma Vah zavallı İsrail 16 Nisan 2024 | 166 Okunma İyi ki o dönem televizyon yokmuş 12 Nisan 2024 | 87 Okunma Hazırlıklı olsunlar 09 Nisan 2024 | 256 Okunma