Genç bir adam. Bu ülkede doğmuş, büyümüş, okumuş, üniversiteyi
bitirmiş. Akıllı, vicdanlı, dürüst…
Çok ünlü bir hocanın yanında asistanlığa kabul edilmiş.
Gayet başarılı.
Uluslararası bir kongre için Avrupa'ya davet edildiğinde, orada
karşılaştığı bir Sırp kız ile konuşmaları, tam bir ibret
vesikası.
Sırp kız, “Siz bizi 500 sene boyunca idare ettiğiniz için…” diye
söze başlıyor.
Bizimki şaşkınlık içinde bakıyor suratına.
Kız tepkili.
“O kadar uzun zaman buralarda hüküm sürdüğünüz için etkiniz hâlâ
sürüyor. Sizi çok sevenler var, özleyenler var. Sayıları da az
değil. Neredeyse yarı yarıya. Ben öyle düşünmüyorum. Tam aksi
görüşteyim. Hatta size çok kızıyorum.”
Delikanlı şaşkınlığını üzerinden atınca hemen itiraz ediyor.
“Hayır” diyor, “Biz yönetmedik sizi.”
Bu defa şaşkınlık sırası diğerinde.