Amerikan Başkanı Trump Reuters'e verdiği söyleşide
"Eski hayatımı özlüyorum. Şimdi çok yoğun bir çalışma
hayatım var. ABD'ye başkan olmanın daha kolay
olduğunu sanıyordum" demiş.
Zor değil
Aslında ABD'ye başkan olmak, dünyanın diğer ülkelerine
üst yönetici olmaktan kolaydır. Çünkü ABD'nin dünyanın
çeşitli ülkelerinin başına açtığı belaların bedelini, o
ülkelerinyöneticileri öder. Ama ABD Başkanı'na hiçbir
şey olmaz. Buna son örnek Irak'ın ABD işgali sonrasında
yaşadıkları değil mi?
Savaş mı kolay?
Şimdi de Trump'ın "ABD en büyüktür" takıntısının neden
olduğu yeni bir kriz, Kore yarımadasını tehdit ediyor.
Kuzey Kore'nin komik görünüşlü diktatörü Kim Jong-un'un
roketli gösterileri Trump'ın sinirine dokundu ve Kim'i
ürkütmeyi amaçlayan gövde gösterisi için bölgeye gönderilen
ABD filosu, Pusan limanına demirleyen nükleer denizaltı
USS Michigan'a katılıyor.
Bir savaş çıkması ihtimali bulunduğunu belirten Trump, "Kuzey
Kore'yle ciddi bir çatışmaya girme şansı var. Ama
diplomatik yolları tercih ediyorum. Diplomatik bir çözümüçok
isterdik. Ancak oldukça güç" şeklinde konuşuyor.
Kuzey Kore
25 milyon nüfuslu ve bu nüfusun ekonomik
sıkıntılarla boğuştuğu bahtsız bir ülke Kuzey Kore. Ülke
yönetiminde Kim ailesinin ya da hanedanının üçüncü kuşak
üyesi, ülkeyi demir bir elle yönetiyor.
Rejimin adı komünist ama gerçekte şahıs diktasına dayalı totaliter
bir yönetim var. Yani Kuzey Kore hiçbir anlamda ABD'nin rakibi
olabilecek bir ülke değil. Ama Trump'ın egosu o kadar yüksek ki,
Kuzey Kore'yi sanki zaman ötesi bir tehlikeymiş gibi görüp
neredeyse savaş ilan etmek üzere.
Hatalar zinciri
Trump "Bütün bombaların anası" diye bilinen ve nükleer bomba
dışında en büyük etkiye sahip olan bir
bombayı Afganistan'da Taliban'a karşı attırdı.