Seçimler yaklaştıkça "dezenformasyon
kampanyaları" da hız kazanıyor. Bunu daha
önceki seçimlerde de defalarca yaşadık. "Yalanlar,
iftiralar, montajlar" piyasaya saçıldı.
Ne Fuat Avni'ler gördük. Şimdi
tek değişen şey, iftira atanların maskeleri. Yoksa nerelere bağlı
oldukları herkes tarafından biliniyor.
Zaten akli melekeleri sorgulanan ABD Başkanı Biden
da bunu itiraf etmişti. Ne kadar Türkiye düşmanı, ne kadar FETÖ'cü,
PKK'lı, kaçak suçlu varsa hepsi bir ağızdan Türkiye'yi zor durumda
bırakıp Erdoğan'ı indirmek için nefret kusmaya
başladılar.
Turkuvaz Medya'nın hedef alınmasının sebebi de budur. Çünkü
bu yalanlarla ve iftiralarla mücadele
edebilecek en büyük kale Turkuvaz
Medya'dır.
Bünyesinde Sabah, A Haber ve ATV gibi Türkiye'nin öncü medya
kuruluşlarını barındıran Turkuvaz Medya'da uzun yıllardır
başyazarlık yapıyorum. Darbe
tehditleri, Cumhuriyet mitingleri, Gezi
ayaklanmaları, polis/yargı...