ABD Başkanı Trump'ın Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin'le
Helsinki'de yaptığı görüşme, dünyanın tekrar soğuk savaş yıllarına
dönmesini bekleyenleri hayal kırıklığına uğrattı. Trump ile
Putin'in karşılıklı anlayış ortamı içinde geçen görüşmeleri,
Amerika ile Rusya'nın bir sıcak savaş ortamından çok uzakta
olduklarını gösterdi.
Hain mi?
Ancak Amerikan iç siyasetinde Trump'ın pompaladığı gerginlik ortamı
sonunda kendisini vurdu... Şimdi gerek sosyal medyada gerekse
siyaset platformunda Trump, ABD'ye ihanet etmekle ve Putin'in
kuklası olmakla suçlanıyor. Karikatürlerde Putin Trump'ı boynuna
taktığı bir iple köpek gibi gezdirirken bile gösteriliyor.
Ders alalım
Bu tablodan alınacak dersler elbette vardır... İç siyasetin
çalkantılarına dış politikanızı kurban ettiğiniz zaman, barış ve
uzlaşma hayal kadar uzaklarda dolaşırlar. Trump'ın yaptığı gibi
rakiplerinizi sürekli aşağılarsanız ve kendinizden önceki
yönetimlerin ülkeye ihanet ettiklerini söylerseniz en başarılı
olduğunuz zamanda da, onlar da sizi yerden yere vururlar.
Bilge siyasetçiler
Süper devlet ABD'nin şu andaki en büyük eksiği, siyasi ortama
bilinçleri ve bilgileri ile yön verecek Kennedy çapındaki
siyasetçilerden yoksun olmasıdır. Ya da gerginlikleri nükteleri ile
dağıtan Reagan türü siyasetçiler de şu anda siyaset sahnesinde pek
yoktur. Sonunda Amerika'nın müttefiklerini içeren NATO ve Avrupa
Birliği gibi oluşumlara düşman muamelesi yapan ve dünya ticaretini
bir savaş alanına döndüren Trump, Rusya'nın lideri Putin'le barışçı
diyalog kurduğu için hainlikle suçlanıyor.
Bir anekdot
Barış soluk isteyen ve iç siyasetin dalgalanmalarına bırakılmayacak
kadar ciddi bir iştir. Böyle durumlarda hep Andre Maurois'ın
"Marshal Lyautey" kitabındaki bir anekdotu hatırlarım. Mareşal
Lyautey (1854- 1934) Fransa sömürge imparatorluğuyken, ün yapmış
bir askerdi.
- Mareşal Lyautey bir gün bahçıvanını çağırıp, bir ağacı bahçeye
dikmesini ister. Bahçıvan Mareşal'in bu isteğine itiraz eder.
Ağacın çok geç büyüyeceğini ve bir ağacın ergenlik çağına gelmesi
için 100 yıl geçmesi gerektiğini söyler. Bahçıvanın bu sözleri
üzerine Mareşal "Bu durumda ağacı hemen dikmelisin, demek ki
kaybedecek vaktimiz yok" der.
Farklı davransaydı...
Barışa da böyle bakmayı beceren siyasetçilere yol açmalıyız...
Trump bugüne kadar Mareşal Lyautey gibi davranabilseydi, şimdi
Putin'le barışçı diyalog kurduğu için, kendi kamuoyundan övgüler
alırdı.