Dış politikanın pazarlıklarını da ödüllendirilmelerini de
anlamak kolay değil. 1950'de Türk Tugayı, Kuzey Kore'ye karşı iyi
savaştığı için ödül olarak Türkiye, 1952'de NATO'ya alındı.
Zannettik ki NATO üyesi olmak, Türkiye'yi dış tehditlere karşı
koruyacaktır.
Oysa 1964'te Türkiye, Kıbrıslı Türklerin yardımına koşunca o
zamanki Amerikan Başkanı Johnson, bir mektup
göndererek "Türkiye'yi Sovyetler'e karşı
korumayız" dedi.
Bunun gibi Amerika, Türkiye'ye neden Öcalan'ı verdi ve karşılığında
Fetullah Gülen'i Amerikan himayesine aldı?
NATO'ya gelince... Meğer Taliban'ın korunması ve silahlandırılması
da bir NATO projesiymiş. Bütün bu durumları yavaş yavaş anlayarak
acaba kendimize geliyor muyuz?
Acaba ajan Rahip Brunson yüzünden çıkan anlaşmazlık sonucu Türk
Lirası'nın dolar karşısında dibe vurmasını hazmedebildik mi? Ya da
15 Temmuz 2016'daki Amerikan destekli FETÖ darbe girişimi ile NATO
arasındaki bağlantıları tam değerlendirebildik mi?
Dünden bugüne
Sonuçta Türkiye'nin dış politikada ergenliğe ulaşması zaman
alacaktır.
NATO müttefiki...